Esas No: 2019/6555
Karar No: 2022/15216
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6555 Esas 2022/15216 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6555 E. , 2022/15216 K.Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı yasaya muhalefet suçuyla yargılanan sanığın hükümlülük ve müsadere cezasını veren yerel mahkeme kararını incelerken, suçun işleniş biçimi, özellikleri, zamanı ve korunan değer gibi faktörleri dikkate alarak sanığın zincirleme kaçakçılık suçu işleyip işlemediği konusunda daha detaylı bir değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varmıştır. Ayrıca, savunma hakkının kısıtlanması ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi sebebiyle, sanığın temyiz itirazları kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şöyle açıklanmıştır: 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre;
1-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 21.08.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 30.09.2014 olduğu,
UYAP sisteminden yapılan incelemede Dairemizin 23/06/2021 tarihli, 2019/2537 Esas-2021/8411 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Ankara Batı 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/849 Esas ve 2015/131 Karar sayılı dosyada suç tarihlerinin sırasıyla 01.07.2014 ve 30.07.2014, iddianame düzenleme tarihlerinin ise sırasıyla 29.09.2014 ve 16.12.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- İddianamede sanığın , 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde; CMK'nun 226. maddesine aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmaksızın 6545 Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesi delaletiyle 3/5, 3/10, maddeleri uyarınca hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.