Esas No: 2010/4630
Karar No: 2011/4934
Karar Tarihi: 30.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/4630 Esas 2011/4934 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15.3.2001-30.11.2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 15.03.2001-30.11.2004 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının davalı işverene ait işyerinde 12.06.2002-01.11.2002 tarihleri arasında bildirilen süre kadar çalıştığı bu tarihler dışındaki çalışmanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 11320 sigorta nolu işyerinden davacının 12.05.2002 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davalı işyerinden 12.05.2002 tarihinden itibaren 2002/2. dönemde 79 gün, 2002/3. dönemde 61 gün, başka işverene ait işyerinden 14.09.2004 tarihinde girişi yapılarak 2004/9. ayda 1 gün, 11. ayda 8 gün, 12. ayda 30 gün çalışmasının bildirildiği davalı işyerinin 01.06.2002 tarihi itibariyle yasa kapsamına alınıp 31.07.2005 tarihi itibariyle kapsamından çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olaya gelince; işyerinin kapsama alınış tarihi ve başka işyerinden bildirilen çalışma gözetildiğinde 15.03.2001-01.06.2002 ve 14.09.2004-30.11.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin reddi doğru ise de 01.06.2002-14.09.2004 tarihleri arasında bildirilmeyen süreler yönünden mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan kayıtlara geçmiş tanıkların davacının çalışmasını doğrulamadıkları, davacı tanıklarının ise davacının çalışmasına dair doğrulayıcı anlatımda bulunmadıkları, sadece 2002-2003 yıllarında inşaatta gece bekçiliği yaptığını söyledikleri, ... isimli tanığın komşu esnaf olduğunu belirtip davacının çalışmasına dair anlatımı var ise de bu tanığın da kayıtlı komşu işyeri sahibi veya çalışanı olup olmadığının mahkemece araştırılmadığı, gibi davalı işyerinden kesintisiz bildirimleri olan işyeri çalışanı ..., ... , ... isimli tanıkların beyanının alınmadığı anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş; 01.06.2002-14.09.2004 tarihleri arasındaki dönem yönünden işverence kısmen bildirilen çalışmaları dışındaki süreler yönünden dönem bordrolarda isimleri olup dinlenmeyen ..., ... , ... adlı tanıkları dinlemek gerektiğinde Belediye zabıtasınca tespit edilerek komşu işyeri tanıklarını tespit edip beyanlarını alarak dinlenen tanık ..."ın o tarihte davalı işyerine komşu olup olmadığını araştırmak gerekirse zabıta marifetiyle uyuşmazlık konusu dönemde komşu işyeri çalışanları ile işyeri sahiplerini tespit edip çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra davacının hizmet süresini belirleyip varılacak sonuca göre, karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.