Esas No: 2022/9695
Karar No: 2022/15210
Karar Tarihi: 31.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/9695 Esas 2022/15210 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/9695 E. , 2022/15210 K.Özet:
Sanıklar hakkında 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen yerel mahkeme hükmü temyiz edilerek, yapılan incelemede sanıkların avukatlarının itirazlarının yerinde görüldüğü ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlemin mahkumiyet kararı olduğu tespit edilerek, sanıklar hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ve kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 66. madde: \"Suç için asli dava zamanaşımı, yirmi yıldır. Ancak, cezanın alt ve üst sınırının bir yıldan aşağı olması hâlinde, asli dava zamanaşımı beş yıldır. ... (c) Üç yıl ve daha fazla süreli hapis cezasını gerektiren veya verilen ceza dışında hak yoksunluğuna hükmedilmiş olan suçlar için asli dava zamanaşımı sekiz yıldır.\"
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 223/8. madde: \"Davanın açılması ve yargılamanın sonuçlanması için belirli bir süre sınırlaması veya hak düzenlemesi getirildiği takdirde bu düzenlemelere göre hareket edilir.\"
5320 sayılı Kanun, 8/1. madde: \"Yürürlükteki kanunlarla, kanun hükmünde kararnamelerle, tüzüklerle veya uluslararası anlaşmalarla çelişen hükümler, Anayasa'nın ilgili maddelerine aykırıdır ve uygulanamaz.\"
1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu, 321. madde: \"Yargılama aşamasındaki usul hataları, kanuni boşluklar, usulü belirsiz ve zorunlu hallerde dava veya hüküm bozulabilir.\"
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 17. ve 20. maddeler: Tebligatın şekil ve içeriği ile ilgili hükümleri belirler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar hakkında hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ...' a gönderilen tebligatın, işyerinde daimi çalışana tebliğ edildiği, ancak muhatabın işyerinde geçici olarak olmamasının sebebinin ve evrakı alan kişinin muhatap adına tebliğ almaya yetkili memur veya müstahdem olup olmadığının açıkça yazılmadığı, dolayısıyla tebligatın bu haliyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu ve gıyabi kararın suçtan zarar gören ... Bakanlığı yerine ... İl Müdürlüğüne yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla; sanık ... ile ... Bakanlığı’nın temyiz istemlerinin süresine olduğu kabul edilerek; davaya katılabilecek surette suçtan zarar gören ... Bakanlığı'nın CMK'nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan mahkumiyetin verildiği 05/09/2014 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, suçtan zarar gören ... Bakanlığı vekili, sanık ... müdafi, sanıklar ..., ... ve ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanıklar ..., ..., ... ve ...'in hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.