Esas No: 2010/4622
Karar No: 2011/4925
Karar Tarihi: 30.5.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/4622 Esas 2011/4925 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
Davacı, 1.3.1997-30.6.1998 ve 16.8.1998-28.4.2009 tarihleri arasında zorunlu SSK"lı çalışmaları dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1.3.1997- 28.4.2009 tarihleri arasında 1998 yılındaki 32 günlük 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı olduğu süre dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurumca başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, Tarım Satış Kooperatifler Kanununa göre kurulan Pancar
Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 ve 1479 sayılı Yasalar kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve anılan çalışmaların sona ermesinden sonra, 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Yapılan incelemede davacının davalı Kurumca 1.3.1997 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, teslim ettiği ürün bedellerinden Bağ-Kur"a prim kesintisi yapılmadığı, 6.9.2007, 4.2.2008, 7.11.2008 tarihlerinde prim ödemelerinin olduğu, Ziraat Odası kaydının 24.12.2007 tarihinden itibaren devam ettiği, 24.12.2007 ve 21.5.2008 tarihli Ziraat Odası Çiftçilik Belgesinde 23 dekar çeltik ektiğinin belirtildiği, 13.4.2007 tarihinde babası ... ait kadastrodan alınmış 18 parça tarlanın olduğu, davacı adına üzerine kayıtlı herhangi bir zirai gayrimenkulü bulunmadığı, zirai amaçlı Tarım Kooperatiflerine üyelik kaydının bulunmadığı, zirai kredi kullanmadığı, zabıta araştırması ve muhtar beyanı ile 20 dönüm varisli tarlalarda çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığı, Belediyede emlak beyanının bulunmadığı, 1.7.1998- 15.8.1998 tarihleri arasında 32 gün 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı çalışması nedeniyle Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 30.6.1998 tarihinde durdurulduğu, 27.12.2007 dilekçesi ve prim ödemesi nedeniyle 1.1.2008 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlatıldığı davacının 1.3.1997-30.6.1998 tarihleri arasında sigortalı olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı görülmüştür.
Mahkemece davacının 1.3.1997 tarihinden 28.4.2009 tarihine kadar 1.7.1998- 15.8.1998 tarihleri arasındaki kısa süreli 506 sayılı Yasaya tabi 32 günlük zorunlu sigortalı çalışmalarının dışında davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacının 506 sayılı Yasaya tabi kısa süreli çalışmasından sonra Tarım Bağ-Kur sigortalılık faaliyetlerinin devam ettiğinin kabulü ancak 2926 sayılı Yasanın 10.maddesinde belirtilen kayıtların varlığı halinde mümkündür. Somut olayda ise dosya içinde böyle bir kaydın bulunduğuna ilişkin bir belge bulunmamaktadır.
Bu durumda yapılacak iş; davacının babası ... üzerine kayıtlı zirai gayrimenkullerin olduğu, davacının varisli 20 dekar tarlayı sürdüğü iddia edilmekle babasının ölüm tarihi araştırılarak 1998 yılında ya da önceki yıllarda öldüğü anlaşılır ise 1.3.1997- 30.6.1998 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin hukuki yarar yokluğundan reddine, 16.8.1998- 28.4.2009 tarihleri arasındaki dönemin şimdiki gibi kabulüne, aksi halde 16.8. 1998-28.4.2009 tarihleri arasındaki dönemin esastan reddine karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.