Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/20782 Esas 2013/28212 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20782
Karar No: 2013/28212

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/20782 Esas 2013/28212 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/20782 E.  ,  2013/28212 K.

    "İçtihat Metni"

    ... vekili avukat ... ile Akbank TAŞ. vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 23.03.2012 tarih ve 2010/950 2012/193 sayılı hükmün Dairenin 7.2.2013 tarih ve 24597-2629 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

    KARAR

    Davacı, Emlak GYO. AŞ’nin arsasına Tulip Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Ortaklığı AŞ."nin yapacağı projeden daire satın aldığını ve 30.10.2009 tarihinde sözleşme imzaladığını, satış bedelinin 2.610- TL’sini peşin ödeyip geri kalan meblağ için davalı bankadan kredi kullandığını, sözleşmede belirlenen zamanda konutun teslim edilmediğini, kaba inşaatın dahi bitmediğini, konutun zamanında teslim edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini, bankadan temin edilen kredi ile finanse edilmiş olan 195.750-TL ile, 2.610 TL peşinat olmak üzere toplam 198.360-TL’yi iade aldığını, davalı bankadan kredinin konuttaki ayıp sebebi ile iptal edilmesini talep ettiğini, ancak davalının krediyi iptal etmeyip erken kapama işlemi yaptığını ve 19.301,46 TL’yi iade etmediğini ileri sürerek bu meblağın faizi ile tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce onanmasına karar verilmiş; davacı, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacının sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
    2-Davacı, sözleşmede belirlenen zamanda konutun teslim edilmediğini, kaba inşaatın dahi bitmediğini, konutun zamanında teslim edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini, bankadan temin edilen kredi ile finanse edilmiş olan 195.750-TL ile, 2.610- TL peşinat olmak üzere toplam 198.360-TL’yi iade aldığını, davalı bankadan kredinin konuttaki ayıp sebebi ile iptal edilmesini talep ettiğini, ancak davalının krediyi iptal etmeyip erken kapama işlemi yaptığını ve 19.301,46 TL’yi iade etmediğini ileri sürerek bu meblağın tahsilini istemiştir. Mahkemece, bankanın yaptığı işlemlerin taraflar arasındaki sözleşme, Bankacılık Mevzuatı ve Tüketici Kanunu çerçevesinde yapılmış olduğu, taraflar arasında imzalanan 30.10.2009 tarihli sözleşmenin 6. maddesi hükümlerine uygun olduğu ve erken kapama tutarı olarak 179.069-TL ödemesi gerekirken 175.558.95-TL tahsil edildiği ve davalı bankaca ödenmesi gereken bir meblağ olmadığı yönünde görüş bildiren bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı, davalı bankadan aldığı kredinin bağlı kredi olduğunu ileri sürerek satın aldığı dairenin süresinde teslim edilmesinin sözleşmede belirtilen tarihte mümkün olmaması nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini ileri sürmüştür. 4077 Sayılı Kanun’un 10/5 maddesi gereğince kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur. Mahkemece, dava konusu bağımsız bölümün teslim için öngörülen zamanda bitirilip bitirilemeyeceği, davacının bu nedenle feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, haklı nedene dayanıyor ise davalı bankanın verdiği kredinin bağlı kredi olup olmadığı, 4077 sayılı kanunun 10/5 maddesi gereğince davalı bankanın sorumluluğu bulunup bulunmadığı, davalının erken kapama işlemi yapmasının usulüne uygun olup olmadığı konusunda alanında uzman bilirkişilerden rapor aldırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde Dairemizce verilen bu hususa ilişkin onama ilamı zuhule dayalı olup, mahkeme kararının bozulması gerekirken, sehven onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmış olmakla, davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 07.02.2013 tarih ve 2012/24597 esas 2013/2629 karar sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, davacının bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 07.02.2013 tarih ve 2012/24597 esas 2013/2629 karar sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara