Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/4775 Esas 2011/4899 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4775
Karar No: 2011/4899
Karar Tarihi: 30.5.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/4775 Esas 2011/4899 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2010/4775 E.  ,  2011/4899 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.6.1987 tarihinde 1 yıl çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dava, davacının davalı işyerinde 1.6.1987 tarihinden itibaren bir yıl çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir
    2-Mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı işyerinde 1.6.1987 tarihinden itibaren bir yıl çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Somut olayda , hizmet tesbiti davasından haberdar olan işveren şirketin ortağı olduğunu bildiren ...’nin vekili şirketin uzun yıllar önce tasfiye edildiğini beyan ettiği halde mahkemece bu yönde bir araştırma yapmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur
    Dava ehliyeti, gerçek ve tüzel kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci veya vekil aracılığı ile bir davayı takip etme ve usuli işlemlerini yapabilme ehliyetidir.Dava ehliyeti dava şartlarından olup davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir. Somut olayda davalı ... AŞ ticaret sicil kaydı ve SSK işyeri dosyası ve dönem bordroları getirtilip bu şirketin gerçek unvanı ve tasfiye olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Dava açıldığı tarihte davalı gösterilen şirketin hükmü şahsiyeti bulunmadığının anlaşılması durumunda davada taraf ehliyeti bulunduğundan da söz edilemez. Bu durumda hizmet tespiti davasının şirket hakkında yürütülüp sonuçlandırılması için şirketin ihya edilmesi zorunluluğu vardır. Bu itibarla tasfiyesi gerçekleşmiş ise davacıya davalı gösterdiği AŞ’nin ihyası için davası açması için önel verilip ihya davası bekletici mesele kabul edilerek şirket ihya edildikten sonra dava dilekçesi tebliğ olunarak göstereceği deliller toplandıktan sonra sonucun göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma yapmadan esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, işin esasına dair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ilgilisine iadesine, 30.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara