Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/496 Esas 2010/3778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/496
Karar No: 2010/3778

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/496 Esas 2010/3778 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, buna göre davalı borçlu 8.400 TL asıl alacak ve 44,66 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın kaldırılması, icra tazminatına ve tahliye gerçekleştiğinden tahliye konusunda karar verilmesine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin kararı Dairemizce bozulmuş ve davalının ödemeleri de alacaklının kabulünde olduğundan, alacaklının da kabulünde olan ödemelerin tespiti ile davalı tarafından yapılan ödeme miktarları mahsup edilerek bakiye kısım üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, takibin tümü üzerinden devamına karar verilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu madde 277.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/496 E.  ,  2010/3778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne,8.400 TL asıl alacak ve 44,66 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın kaldırılmasına,icra tazminatına ve tahliye gerçekleştiğinden tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değlidir.
    2-Davalı vekilinin alacağa ilişkin karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Davada dayanılan ve karara esas alınan 1.3.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ve takibe konu ayların kirasının 1200.-TL olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedellerinin her ayın 20" sin de ödeneceği kararlaştırılmış, hususi şartlar bölümünün 4.maddesinde ise, iki ay kirasının ödenmemesi halinde ödenmeyen aydan itibaren dönem sonuna kadar olan ayların kirasının muaccel olacağı hüküm altına alınmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Dairemizce mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının; "...davacı kiralayan tarafından, yazılı sözleşmeye dayanılarak 21.10.2008 tarihinde başlatılan icra takibinde ödenmeyen Ağustos, Eylül ve Ekim 2008 ayları kirası ile muacceliyet şartı gereğince dönem sonuna kadar olan toplam 8400, -TL kira borcunun istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı,sözleşmede kiraların aylık ve her ayın yirmisinde ödeneceğine ilişkin düzenleme karşısında Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kirasının sözleşmedeki ödeme zamanında ödenmemiş olması nedeniyle dönem sonuna kadar olan kiraların tamamının kendiliğinden muaccel hale geldiği, davalı kiracının sözleşmedeki muacceliyet koşulu gereğince temerrütten kurtulabilmek için ödeme süresi içerisinde dönem sonuna kadar olan tüm kira borcunu ödemiş olması gerektiği,ancak dosya içerisindeki PTT’nin cevabi yazısında bahse konu kiraların henüz tahsil edilmediği anlaşıldığından mahkemece davalı tarafından yapılan ödeme miktarları mahsup edilerek bakiye kısım üzerinden takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi
    gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değil..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sırasında,taşınmazın tahliye edildiğinin anlaşılması üzerine, davanın kabulüne, 8.400 TL asıl alacak ve 44,66 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın kaldırılmasına,icra tazminatına ve tahliye gerçekleştiğinden tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Her ne kadar mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, davalının bir kısım ödemelerde bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.Bu ödemeler alacaklının da kabulündedir.Bu durumda mahkemece,alacaklının da kabulünde olan ödemelerin tespiti ile davalı tarafından yapılan ödeme miktarları mahsup edilerek bakiye kısım üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin tümü üzerinden devamına karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara