Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12695 Esas 2010/3769 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12695
Karar No: 2010/3769

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12695 Esas 2010/3769 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, bir taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkeme satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar vermiş, ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın ve ortaklığın giderilmesi davaları; paylı ya da elbirliği mülkiyetine konu taşınır ya da taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan davalardır. HMUK.nun 569.maddesi uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde, alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Hüküm vermeden önce, tarafların dinlenmesi ve iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet edilmeleri gerekmektedir. Tebligatın (bilgilendirme ve belgelendirme amacıyla) muhatabına ulaşması konusu ile ilgili olarak, kişilerin bilgilendirilmesi ve bunun belgeye bağlanması, 7201 sayılı Tebligat Yasası ve Tüzüğü'nün amacıdır. Bu dava kapsamında, bir mirasçıların katılımının sağlanması gerektiği için, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HMUK.nun 569.maddesi, HUMK. un 73. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Yasası ve Tüzüğü.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12695 E.  ,  2010/3769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı ... mirasçısı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, her şeyden önce tarafların yargılama gününü bilmeleri ile mümkündür. HUMK. un 73. maddesi, "mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez" kuralını içermektedir. Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesi olup usulün olanak tanıdığı hallerde duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda yargılamanın yürütüldüğü hallerde vardır. Bu gibi durumlarda gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kağıdının tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, kanıtlar toplanarak sonuca ulaşılması gereklidir. Bu itibarla tebligat bilgilendirme özelliği yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. 7201 sayılı Tebligat Yasası ve Tüzüğünün amacı da tebliğin muhatabına ulaşması konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bunun belgeye bağlanmasıdır.
    Olayımıza gelince; Tapu kayıt maliki ...’in hükümden önce 23.8.2009 tarihinde öldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda adı geçen kişinin alınacak mirasçılık belgelerine göre tüm mirasçılarının tespit edilip davaya katılmasının sağlanması, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden savunma hakkı kısıtlanmak sureti ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara