Esas No: 2011/1618
Karar No: 2011/4876
Karar Tarihi: 18.5.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/1618 Esas 2011/4876 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ilk işe giriş tarihinin 5.1.1971 olduğunun ve çalışma gücünün 2/3"nün bu tarihten sonra kaybettiğinin tespitiyle, l.9.2008 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına ve bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı,1.9.2008 tarihinden itibaren malul sayılması gerektiğinin ve maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, ihtilaf tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1479 sayılı Yasa"nın 28. maddesi gereğince davacının çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirip yitirmediği ve maluliyet aylığına hak kazanıp kazanmadığı ve 5510 sayılı Yasanın 25.maddesi uyarınca malul sayılıp sayılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davalı Kurum tarafından davacının 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının 1.1.2007 tarihinde başladığı davacının Tokat Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesinin 22.8.2008 tarihli raporunda hastalığın başlangıç tarihinin 17.10.2006 tarihi olarak tespit edildiği, 1479 sayılı Yasanın 28/2.maddesi uyarınca davacının sigortalı oluş tarihinden önce maluliyetini gerektirecek şekilde hastalık ve arızası bulunduğundan maluliyet aylığı talebi reddedilmiştir. Davacının şahsi sicil dosyasının incelenmesinden ilk kez SSK sigortalısı olarak 15.1.1971 yılında çalışmaya başladığı Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığının 24.5.2010 tarihli yazısından davacının ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilen 15.1.1971 tarihinde maluliyete yol açan arıza ve hastalığının bulunmadığına karar verildiği bu nedenle davalı Kurumun maluliyet aylığı talebinin 1479 sayılı Yasanın 28/2 .maddesi uyarınca reddine ilişkin gerekçede isabet bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının çalışma gücünün 2/3 oranında kaybedip kaybetmediğine ilişkin araştırmaya gelince; İhtilaf tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1479 sayılı Yasanın 28.maddesi uyarınca “Bu kanunun uygulanmasında çalışma gücünün en az üçte ikisin yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır”
Somut olayda, Tokat Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesinin 22.8.2008 tarih ve 9677 tarihli raporu ile davacının özürlü durumuna göre tüm vucut fonksiyon kaybı oranın %58 olduğu tesbit olunmuş, bunun dışında davacının maluliyet oranına ilişkin ne SGK Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı’ndan ne de Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’ndan rapor alınmadığı görülmüştür.
Öncelikle tespiti gereken husus ihtilaf tarihi itibariyle davacının çalışma gücünün 2/3’ünü kaybedip kaybetmediğinin saptanmasıdır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Asker Hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu"nca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Yapılacak iş; davacının talebinin maluliyet aylığı bağlanmasına ilişkin olduğu gözetilerek,öncelikle davacının YSK sevki sağlanarak maluliyet oranı ve bu oranın tarihi tespit olunmalı, maluliyetin 1.9.2008 tarihi itibariyle % 66.6 veya üzerinde olduğunun anlaşılması halinde şimdiki gibi karar vermek, (%66.6) oranın altında olması halinde ise malululiyet oranının 5510 sayılı Yasanın 25.maddesi uyarınca %60 ulaşıp ulaşmadığı, 5510 sayılı Yasa uyarınca malul sayılıp sayılamayacağı YSK raporu gerektiğinde Adli Tıp,ve Adli Tıp Genel Kurulu raporu ile tesbit olunmalı, davacının maluliyet aylığına ilişkin prim ödeme gün sayısı ve prim borcuna ilişkin diğer şartları taşıyıp taşımadığı davacının sigorta şahsi sicil dosyası da getirtilerek araştırılıp 5510 sayılı Yasanın l.l0.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğide gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm BOZULMASINA, 18.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.