Esas No: 2013/18693
Karar No: 2013/28180
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/18693 Esas 2013/28180 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, kendisine ait bağımsız bölümü 15/01/1992 tarihinde davalıya sattığını, davalının satılan bölümün hisseli olduğunu öğrenmesi üzerine kendisi aleyhine açtığı tazminat davasının kabul edilerek 29.052,87 TL"nin kendisinden tahsiline karar verildiğini, davalının söz konusu ilam hakkında takip başlatarak daireleri ve dükkanı hakkında haciz kararı alındığını, her türlü zararını ve yargılama masraflarını karşılamaya davalıya teklif etmesine rağmen davalının haczi kaldırmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 30.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının kendisini aldatarak bağımsız bölümün tamamının kendisine ait olduğu kanaatini uyandırarak hisseli taşınmazı satmasından dolayı uğradığı zararın tazmini amacı ile açtığı davayı kazandığını, dosyanın kesinleştiğini, bütün aşamalardan geçerek kesinleşen davanın bu şekilde tekrar görülmesini sağlamaya çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
2013/18693-28180
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir
1-Davacı, davalının açtığı tazminat davası neticesinde, davanın kabul edilerek 29.052,87 TL"nin ödenmesine karar verilmesi ve bu ilamın ilamlı icraya konulması neticesinde taşınmazlarına haciz konulması sebebi ile zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, kararın gerekçe bölümünde davacının önceden maliki olduğu taşınmazın, başka bir mahkeme kararının icraya konulması sonucu satışına karar verilerek zarara uğratıldığı belirtilmesine rağmen hüküm kısmında kesin hüküm nedeni ile davanın reddine verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, hükmün sonuç kısmında ise, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği düzenlenmiştir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Öyle olunca mahkemece önceki kısa kararla bağlı kalınmaksızın hüküm tesis edilmesi gerekirken mahkemece gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturmuş olup usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmektedir.
2-Bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davacı yaranına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 21.15 TL harcın istek halinde iadesine, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.