Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/713 Esas 2011/4872 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/713
Karar No: 2011/4872
Karar Tarihi: 18.5.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/713 Esas 2011/4872 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 2001-2005 yılları arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunu ve aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteği reddetmiştir.
Davacı, bu kararı temyiz etmiş ancak bozma kararına rağmen yeniden davanın reddine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde ise davacının sigortalılık şartlarını sağlayıp sağlamadığı konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmıştır.
Sigortalılık hakkı sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğundan, davacının sigortalılık hakkından feragat edilemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkemece yapılması gereken, davacının yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, Kanunda belirtilen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığının Vergi Dairesi, Veteriner Müdürlüğü, Tapu Dairesi ve Ziraat Odası’ndan sorularak belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesidir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
-Anayasa’nın 12. maddesi, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olma hakkı.
-Anayasa’nın 60. maddesi, herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu hakkında kanun ve düzenlemeler yapma hakkı.
-2926 sayılı Yasanın 4/son maddesi, tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olması durumunda sigortalı sayılmama hükmü.
21. Hukuk Dairesi         2011/713 E.  ,  2011/4872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 1.10.2001-15.4.2004, 26.5.2004-1.8.2004 ve 1.10.2004-30.4.2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, davacının 01.10.2001-15.4.2004, 26.5.2004-1.8.2004 ve 1.10.2004-30.4.2005 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun, ancak bu sigortalılığının 30.4.2005 tarihinde sona erdiğinin ve bu tarih itibariyle prim borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacının 30.5.2005 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalılık şartları yönünden Ziraat Odası, Tarım Kredi Kooperatifi kaydı ve hayatını tarımsal faaliyetle kazanıp kazanmadığının zabıta marifetiyle tespiti ile birlikte 2926 sayılı Yasanın 4/son maddesi gereğince araştırma yapılarak sigortalı sayılıp sayılmayacağının tespit edilmesi gerettiği belirtilerek Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararı gereği yerine getirilmeyerek yeniden davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının; 13.6.1995 tarihinden itibaren ... Ziraat Odasına kayıtlı olduğu, Tarım Kredi Kooperatifine kaydının bulunmadığı, adına kayıtlı zirai taşınmaz bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılmadığı, 2001-31.1.2005 tarihleri arasında teslim ettiği süt ürününden prim kesintilerinin yapıldığı ,muhtarlık yazısına göre 2001-2005 tarihleri arasında hayvancılık ve mısır tarımı ile uğraşıp geçimini süt satarak sağladığı, 2005 tarihinden itibaren yanlızca gayrimenkul üzerinde mısır tarımı ile uğraştığı ancak cüzi miktarda bir kazanç sağladığı bu nedenle geçimini 2005 yılından itibaren tarımla sağlamadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Sözü edilen sosyal sigortalılık, kişinin Anayasa’da ifadesini bulan temel sosyal haklardan olan sosyal güvenlik hakkına ilişkindir. Nitekim, Anayasa’nın 12. maddesine göre, herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Anayasa’nın 60. maddesinde ise, “herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
    2926 sayılı Yasanın 5/2 maddesinde bu ilke aynen benimsenerek tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı sayılacakları, bu haliyle sigortalı olmak, hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği, kaçınılamayacağı bildirilmiştir. Bu nedenle, sigortalılık hakkından feragat edilemez.
    Somut olayda ihtilaf 2926 sayılı Yasanın 4/son maddesi uyarınca yıllık tarımsal faaliyete ilişkin masraflar düştükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının 16 yaşında büyükler için tespit edilen asgari ücret tutarından az olduğunu beyan eden ve belgeleyenlerin sigortalı sayılmayacağı yönündeki hükmün davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.Bu husus bozma kararında vurgulanmasına rağmen mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamış davacının devam eden Ziraat Odası kaydı ve 31.12.2005 tarihine kadar devam eden süt ürünü teslimatı ve prim kesintisi nedeniyle Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamına karar verilmiştir.
    Ancak Ziraat Odasının 15.9.2010 tarihli yazısından davacının 2005 yılından itibaren yıllık tarımsal faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra aylık ortalama gelirin asgari ücretin altında olduğu ve muhtarlık yazısı ile de davacının 2005 yılından itibaren mısır ektiği, ancak cüzi miktarda gelir elde ettiği, geçimini 2005 yılından itibaren tarımla sağlamadığı bildirilmiş olmakla mahkemece yapılacak iş; 30.4.2005 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasanın 4/son maddesi uyarınca yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını Vergi Dairesi, Veteriner Müdürlüğünden,Tapu Dairesi Ziraat Odasından sorularak ziraat arazi miktarı ile küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı belirlenerek davacının 30.4.2005 tarihinden itibaren elde edeceği yıllık, aylık zirai net gelirini uzman bir bilirkişiden rapor alınarak tespit ettirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara