(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/1026 E. , 2012/6449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... köyü 376 parsel sayılı 6250 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 1978 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında belgesizden ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Halen satış yoluyla davalı adına tapuda kayıtlıdır. Orman Yönetimi taşınmazın tamamının kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapunun iptali ve orman niteliğinde Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ve orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, davalının çekişmeli yere elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1992 yılında 6831 sayılı Yasa hükümleri gereğince orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılmış, sonuçları 04/03/1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmü gereğince orman kadastrosu yapılmış, çekişmeli yer orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 5., 6. ve 7. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi
gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 26/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.