(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/12157 E. , 2010/3760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tapu iptali, tescil, paydaşlıktan çıkarma davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık paydaşlıktan çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacıların taşınmaz üzerinde bina inşası için bir müteahhitle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak üzere anlaşma yapılacağını davalıya bildirdiğini, ancak davalının hiçbir şekilde davacılar ile ortak hareket etmeyeceğini, taşınmaz üzerine kendisinin bina yapmak için hisseyi satın aldığını bildirdiğini, tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını davalının tutum ve davranışının müvekkili için çekilmez hal aldığını belirterek davalının paydaşlıktan çıkarılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
3678 Sayılı Yasa ile Medeni Kanunun 626. maddesine eklenen 626/a maddesi gereğince hissedarlıktan çıkarma kararı verilebilmesi için,
a) Bir paydaşın tutum ve davranışı ile diğer paydaşların tümüne veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır surette ihlal etmesi,
b) Bu davranışı yüzünden müşterek mülkiyet ilişkisinin devamının çekilmez hale gelmesi gerekmektedir.
Maddede bahsedilen yükümlülüklerin ağır surette ihlali deyiminden kusurun özel bir yoğunlukta ve önemde bulunması amaçlanmıştır. Ağır surette ihlal unsurunun gerçekleşebilmesi için paydaşın kasten ve bilerek müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirmesi gerekir. Fiilin işleniş tarzı, paydaşların sosyal ve ekonomik koşulları ile objektif iyi niyet kuralları değerlendirilerek, her olayın özelliğine göre hakkaniyete uygun adil bir çözüm getirilmelidir.
Olayımıza gelince; davalının malik olduğu taşınmazda kendine ait bina yapmak amacıyla davacılar ile birlikte kat karşılığı inşaat sözleşmesine katılmak istememesi
taşınmazdaki kullanma hakkının yasal bir sonucu olup müşterek mülkiyet ilişkisinin ağır surette ihlali anlamına gelmediği gibi paydaşlığı çekilmez hale de getirmez. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K. nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.