Esas No: 2021/31049
Karar No: 2022/15374
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/31049 Esas 2022/15374 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/31049 E. , 2022/15374 K.Özet:
Sanık ... ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) vekili hakkında açılan 5411 sayılı Bankacılık Kanununa Aykırılık suçuna ilişkin davada, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış ve sanık ...'in müsnet suçtan mahkumiyetine hükmedilmiştir. Ancak bu karar yargıtay tarafından bozulmuştur.
Yargıtay kararında, sanık ...'in imzasız tediye fişleriyle gerçekleştirilen işlemler ile tediye fişleri şubede bulunamayan işlemlerinin basit zimmet kapsamında olduğu, sahte imzalı fişlerle gerçekleştirilen eylemler yönünden mudilerin bankada bulunan hesap kartonetleri veyahut kartonetlerin mevcut olmaması halinde suç tarihi öncesine ait orijinal imzalı diğer belge asılları dosyaya celp edildikten sonra, mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, işlemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, 5411 sayılı Kanunun 160/1. maddesi uyarınca BDDK'nın zarar gören olarak katıldığı davada maktu vekalet ücreti hükmedilm
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5411 sayılı Bankacılık Kanununa Aykırılık
HÜKÜM:İlk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak sanıklar hakkında hükümlülük
Bölge Adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK.nun 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Yasanın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık ... müdafii ve katılan BDDK vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak sanığın müsnet suçtan mahkumiyetine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık ... müdafii ve katılan BDDK vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK.nun 302/1. madde ve fıkrası gereğince ESASTAN REDDİNE, 18.548 TL nispi onama harcının sanık ...'tan tahsiline,
II) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
İstinaf yargılaması sırasında 5271 sayılı CMK’nun 147 ve 191. maddeleri uyarınca sanığın usulüne uygun şekilde sorgusu yapılmadan, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- ... A.Ş ... Şubesi operasyon yetkilisi olan sanık ... hakkında kanuni soruşturma raporu kapsamında 22/08/2014-13/02/2015 tarihleri arası imzasız tediye fişleri, sahte imzalı tediye fişleri yahut şubede bulunamadığından niteliği belirlenemeyen tediye fişlerini kullanmak suretiyle banka müşterilerinin hesaplarından zimmetine para geçirdiği iddiasıyla kamu davası açılmış olup;
Dairemizin uygulamalarına göre;
Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup;
Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet,
Mudiyi yanıltarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanılıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekilerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet,
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atılmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Buna göre;
İmzasız tediye fişleri ile yapılan işlemler ile tediye fişleri şubede bulunamayan işlemlerin basit zimmet kapsamında kaldığı, sahte imzalı fişlerle gerçekleştirilen eylemler yönünden ise; mudilerin bankada bulunan hesap kartonetleri veyahut kartonetlerin mevcut olmaması halinde suç tarihinden önceye ait orijinal imzalı diğer belge asılları dosyaya celp edildikten sonra, mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde, eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği, sahte imzalı tediye fişleriyle gerçekleştirilen işlemlerin mudi ...'in hesabından yapılan 22/08/2014 tarihli 22.005 Euro(63.150 tl)'luk ve 13/11/2014 tarihli, 2000 Euro'luk, mudi ...'ın hesabından yapılan 12/01/2015 tarihli 6.600 TL'lik, mudi ...'in hesabından yapılan 25/09/2014 tarih ve 37.000 tl'lik, mudi ...'in hesabından yapılan 20/01/2015 tarih ve 5000 TL'lik, 23/01/2015 tarih ve 2500 TL'lik ve mudi ...'ın hesabından yapılan 05/12/2014 tarihli 18.600 TL'lik işlemler olduğu, adı geçen mudilerden sadece ... ve ...'e ait imza kartonetlerinin dosyada mevcut olduğu, heyetimizce ... ve ...'e atfen atılan sahte imzalar ile kartonet imzalarının karşılaştırılmasında; ...'e ait sahte imzalı tediye fişlerindeki imzaların mudinin imzasına benzer olduğu ve ilk bakışta basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılmasının mümkün bulunmadığı, söz konusu 2 işlemin nitelikli olduğu, ...'e ait sahte imzalı tediye fişindeki imzanın mudinin imzasına benzemediği ve ilk bakışta basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılmakta olduğu, buna göre de işlemin basit olduğu cihetle; imza karşılaştırması için katılan bankadan mudiler ..., ... ve ...'a ait imza kartonetleri, imza kartonetlerinin bulunamaması halinde ise suç tarihi öncesine ait mudilerin gerçek imzalarını içerir evrak asılları temin edildikten sonra mahkeme heyetince adı geçen mudilerin sahte imzalı tediye fişlerinin aldatma kabiliyeti yönüyle incelenerek her bir işlem için basit-nitelikli ayrımın yapılması ve neticesine göre karar verilmesi gerekirken tüm işlemler basit kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- 5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- 5411 sayılı Kanunun 160/1. maddesindeki ''Bu Kanunda belirtilen suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılması, Kurum veya Fon tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Ancak, 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar Kurumun veya Fonun yazılı bildirimi üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hallerde re'sen Cumhuriyet savcılarınca yapılır ve Kurum ve Fon haberdar edilir. Bu fikra uyarınca yapılan soruşturmalar neticesinde açılan kamu davalarında, Kurumun veya Fonun başvuruda bulunması hâlinde, bunlar başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanırlar.'' şeklindeki düzenleme uyarınca BDDK'nın atılı
suçtan zarar gören olduğu, ilk derece mahkemesinde de usulünce katılan sıfatını aldığı halde kendisini vekille temsil ettiren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve katılan BDDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK'nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 304. maddesi uyarınca dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 01/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.