Esas No: 2013/20078
Karar No: 2013/28129
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/20078 Esas 2013/28129 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların murisi ..."in 31.05.2010 tarihli tüketici kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, borçlunun ölümü ve borcun ödenmemesi nedeniyle mirasçıları aleyhine icra takibi başlattığını, davalıların kredi açılırken ..."e hayat sigortası yapıldığını, bu nedenle kredi borcunun sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğinden bahisle itiraz ettiklerini, imzalanan kredi hayat sigortası soru formunda, "... sigortalının kimliği ve sağlığı ile ilgili sorulara kasıtlı olarak eksik veya yanlış cevap vermesi halinde,riziko gerçekleşmesi durumunda sigorta şirketi sözleşmeden vazgeçebilir ve prime hak kazanır." ibaresinin mevcut olduğunu,borçlunun kredi hayat sigortası formunda, "kalp, kanser veya aids tedavisi gördü mü" sorusuna hayır cevabı verdiğini, ancak 18.03.2011 tarihinde vefat eden ..."in ölüm nedeni olarak "düşük kap. deb.+ Met. kalp hastalıkları" tanısını 2002 yılında aldığını, poliçenin başlangıç tarihinin ise 06.04.2009 olduğunu, bu durumda beyan yükümlülüğü ihlal edildiğinden riziko gerçekleşse bile sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünün doğmadığından bahisle itirazın iptaline, takibin devamına %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiştir.
Davalılar, kredi kullandıktan ve kısmi ödeme yaptıktan sonra murisin vefat ettiğini, banka şubesinin ölüm riskine karşı krediyi sigortaladığını, sigorta poliçesi düzenlenirken murise yeterli bilgi verilmediği gibi murisinin kasti bir şekilde gerçeğe aykırı beyanının olmadığını savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2013/20078-2013/28129
Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 11. Maddesinde aynen “Banka tarafından belirlenen tutar üzerinden hayat sigortası yaptırmayı bu maksatla bankanın sigorta şirketine hazırlatacağı talepnameyi imzalamayı önceden yapılmış bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesini bankanın … kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içermektedir.Böyle bir düzenleme karşısında davacı bankanın TTK"nu gereğince de sözleşmeden doğan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep etmeye hakkı olduğu tartışmasızdır.Davacı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Sözleşmede bu şekilde bir düzenleme yapılmasına yasal bir engel de bulunmamaktadır. Taraflar açısından sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi esas olup, bu düzenlemenin haksız şart niteliğinde olduğunun da kabulüne olanak yoktur.Böyle olunca mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.