Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/965 Esas 2020/5791 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/965
Karar No: 2020/5791

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/965 Esas 2020/5791 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacının \"CEP\" ibareli markaları bulunduğu ve davalının \"FİLOCEP+şekil\" ibareli marka tescil başvurusuna itiraz ettiği belirtilmiştir. Davacının itirazları TPMK YİDK tarafından reddedilmiş, bunun üzerine davacı vekili YİDK'in kararının iptaline ve tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesi istemiştir. İlk derece mahkemesi, davacının \"CEP\" ibareli markalarının 9. sınıftaki ürünler bakımından zayıf bir marka olduğunu ve markalar arasında benzerlik bulunmadığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf etmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ise istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz edilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığı için, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Kararda HMK'nın 353/1-b.1 ve 370/1. maddeleri üzerinde durulmuştur. HMK'nın 353/1-b.1 maddesi istinaf başvurusunun esastan reddedilebileceğini, 370/1. maddesi ise temyiz edilen kararın onaylanmasını düzenlemektedir.
11. Hukuk Dairesi         2020/965 E.  ,  2020/5791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 28.03.2018 tarih ve 2017/354 E- 2018/143 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.10.2019 tarih ve 2018/1511 E- 2019/1032 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının "CEP" ibareli tanınmış birçok markası bulunduğunu, davalının 9. sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren 2016/42711 sayılı ve "FİLOCEP+şekil" ibareli marka tescil başvurusuna tanınmışlık, iltibas ve kötüniyet hukuki vakıalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK"in 2017/M-6294 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, başvuru markası işaret ile davacının "CEP" ibareli markaları arasında ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede bir benzerlik bulunmadığını, zira cep kelimesinin günlük yaşamda cep telefonu olarak da adlandırılan taşınabilir telefon ürününü adlandırmak için herkesçe bilinen ve kullanılan bir kelime olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, başvuru kapsamında bulunan ürün ve hizmetlerin davacının CEP ibareli bir kısım markalarının kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerle aynı türden olduğu; davacının "CEP" ibareli markalarının 9. sınıftaki ürünler bakımından zayıf bir marka olduğu, taraf markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara