Esas No: 2021/2772
Karar No: 2021/4160
Karar Tarihi: 06.04.2021
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/2772 Esas 2021/4160 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 52/2, 35/2, 62/1, 52, 53, 58. maddeleri ile 204/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
Sanık ..."nın, katılandan aldığı 1.000-TL bedelli 15/12/2004 tanzim ve 29/12/2004 vade tarihli bonoya ait borcun katılan tarafından kendisine ödenilmesine rağmen bonoyu katılana iade etmediği, bono üzerinde alacaklı kısmına sanık ..."nın ad soyadının yazıldığı, bedel kısmınına ilişkin rakam bölümünün ön tarafına ""1"", yazı bölümünün önüne ise ""on"" ibarelerinin sanık ... tarafından eklenip bononun sanık ..."ya verildiği, sanık ..."nın katılanla arasında herhangi bir alacak verecek ilişkisi bulunmamasına rağmen katılan hakkında icra takibi başlattığı, katılanın yasal yollara başvurmuş olması nedeniyle tahsilatın gerçekleşmediği, sanıkların iştirak halinde ve suç işleme kastıyla hareket ettikleri, hileli hareketlerle katılandan haksız menfaat teminine teşebbüs ettikleri ve sahtecilikte bulundukları iddia edilen somut olayda;
1-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen 17/02/2016 tarihli hükmün, 16/03/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın bu hükmü 1412 sayılı CMUK"nın 310/1 maddesinde belirlenen bir haftalık süre geçtikten sonra 23/05/2016 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları suça konu senedin ön yüzündeki yazıların sanığa ait olduğuna dair bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin eylemini sabit gören mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, icra dosyası üzerinden katılana ait malların üzerine haciz konulduğunun anlaşılması karşısında şartları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 35. maddesi gereğince teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sübuta yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini, bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "100 Gün", "2.000 TL", "1.500-TL" ve "1.250 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 Gün", "100 TL", "75 TL" ve "62 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
TCK’nın 204/1. maddesinde yer alan resmi belgede sahtecilik suçu için öngörülen cezanın miktarına göre, aynı Kanunun 66/1-e. ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.