Esas No: 2020/703
Karar No: 2020/3011
Karar Tarihi: 02.07.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2020/703 Esas 2020/3011 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1-Davacı çocuk hakkındaki maddi ve manevi tazminat ile davacı eş hakkındaki manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/2. maddesinde; ""Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir."" denilmektedir.Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 20/07/2016-01/12/2016 tarihleri arasındaki ilamlar için 25000 TL, 02/12/2016-31/12/2016 tarihleri arasında 40000 TL, 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 41530 TL, 01/01/2018 tarihinden sonra 47530 TL ve 01/01/2019 tarihinden itibaren 58800 TL" dir.Dava ve ıslah dilekçesi değerlendirildiğinde; Mahkemece davacı eşe 77.018,32 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminatın ve davacı çocuğa 20.845,11 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminatın 29/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine hükmedildiği; davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verildiği; bu kararın davalı vekilince temyize getirildiği dikkate alındığında, davacı çocuk hakkında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile davacı eş hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 58800 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, davalı vekilinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK"nın 362/1-a ve 2, 366 ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Davacı eş hakkındaki maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenleri ile dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
02/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.