Esas No: 2018/7459
Karar No: 2020/8073
Karar Tarihi: 09.12.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7459 Esas 2020/8073 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı dava dilekçesinde özetle, ... Mahallesi .... Caddesi No:46 adresinde bulunan 44 pafta 513 ada ve 4 parselde bulunan taşınmazın sahibi olduğunu, bu taşınmazı 1984 yılına davalıya o gün bir araba karşılığında ve üzerinde en son mutabık kaldıkları 2.000,00 TL elden verilmek üzere sattığını, ancak aradan geçen zamana rağmen davalının kalan bedeli ödemediğini, tapuyu da üzerine almadığını, satış vaadi sözleşmesinin de zamanaşımına uğradığını, Muğla 2. Noterliğinin 21.12.2010 tarihli ve 6832 yevmiye nolu ihtarname ile kalan bedeli ödemesini aksi takdirde taşınmazın tahliyesini isteyeceğini belirttiğini, davalının ise borcu olmadığı iddiası ile kalan bedeli ödemediğini beyan ederek fuzuli işgalci durumunda bulunan davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava konusu taşınmazı 3.000,00 TL bedelle Muğla 1. Noterliğinin 05.09.1984 tarihli ve 070006 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalıya satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, sözleşmeden de anlaşılacağı üzere 3.000,00 TL bedeli nakden ve peşinen ödediğini, davacının davalıya 2.000,00 TL borcu olduğundan hiç söz etmediğini, ekonomik bakımdan zor duruma düşen davacının ihtarname çekerek 2.000,00 TL borcu ödemesi aksi takdirde tahliyesini isteyeceğini ihtar ettiğini, ihtara tarafınca cevap ve karşı ihtarname çektiğini, davalının, davacının iyi niyetine güvenerek satış sözleşmesini tek taraflı beyanı ile tapu kütüğüne şerh ve tescil ettirmediğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm; davacı ... mirasçısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi ve tahliye isteklerine ilişkindir.
Davacı vekili katıldığı 28.10.2015 tarihli oturumda davacı ...’nın vefat ettiğini bildirmiş, talebi üzerine davacı vekiline mirasçılara ilişkin vekaletname ve veraset ilamı ibraz etmesi için gelecek celseye kadar süre verilmiş, duruşma tarihi 16.02.2016 olarak belirlenmiştir. 16.02.2016 tarihli oturumda davacı vekilinin bulunmaması davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine dosya işlemden kaldırılmış sonrasında yazılı şekilde HMK"nin 150/1. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili katıldığı duruşmada müvekkilinin öldüğünü bildirdiğine ve ölümle vekalet ilişkisi de sona erdiğine göre Mahkemece yargılama sırasında ölen davacı ...’nın mirasçılarının dava hakkında bilgilendirilmelerini ve davayı takip edebilmelerine olanak tanınması gerekirken ... mirasçılarının hak kaybına uğramalarına yol açılacak şekilde yazılı hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda ifade edildiği üzere, ölümle vekalet ilişkisi son bulduğu halde, ölenin vekilinin huzuru ile yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş, ölen davacının yasal mirasçılarını tespit etmek ve tespit edilen bu mirasçılara, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ etmek, yasal mirasçıların davayı hep birlikte takip etmesi veya davayı takip edecek mirasçının diğerlerinin olurunu alması veya davanın miras şirketine atanacak temsilci aracılığıyla takip edilmesi halinde yargılamaya devam ederek davanın sonuçlandırılması olmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazının yukarıda açıklanan nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.