MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... mahallesi 246 ada 11 parsel sayılı, 302,99 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde, “Bu taşınmaz üzerindeki kagir bina ...’a aittir. Bu parsel ...’ın tasarrufundadır.” şerhi de verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazın kendi zilyetliğinde olmayıp oğlu ...’ın zilyetliğinde olduğu, tespitin halatı yapıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinin iptali ile kullanıcısının ... olduğu şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından taşınmaz hakkında ayni sicil oluşturulmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı ...’ın kullanımında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Mahkemenin kabulü yerinde değildir. Şöyle ki; davacı ... , çekişmeli taşınmazın davalının zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Bu şekliyle dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda kurulan hükümde isabet bulunmamaktadır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 24.04.2012 günü oybirliği ile karar verildi.