Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/265 Esas 2012/6214 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/265
Karar No: 2012/6214
Karar Tarihi: 24.04.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/265 Esas 2012/6214 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kendi imkanlarıyla yaptırdığı iki katlı çift daire binasının batı cephesinde kalan bölümünü davalı kişiye vermiş ve doğu cephesinde kalan bölümü kullanmak istemiş ancak davalı kişi izin vermemiştir. Bu nedenle davacı, davalının müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Asliye hukuk mahkemesi davayı kabul etmiş ancak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi bu kararı bozmuştur. Kadastro tespiti yapıldıktan sonra davacının lehine karar verilmiştir ve taşınmazın doğu cephesi davacıya, batı cephesi davalıya ait olduğuna karar verilmiştir. Orman kadastrosu ve Kadastro Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesi ve 5304 sayılı Yasa'nın 4. maddesi hükümleri açıklanmıştır.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/265 E.  ,  2012/6214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 23.01.2006 havale tarihli dilekçesiyle, sınırlarını bildirdiği ... köyü hudutları içerisinde bulunan taşınmazın üzerine müvekkilinin kendi imkânlarıyla yaptırdığı 2 katlı çift daire binasının bulunduğunu, müvekkili tarafından binanın batı cephesinde kalan bölümünün kullanımının davalı kişiye bırakıldığını, doğu cephesinde kalan ve dairenin alt katının müvekkilinin yazdan yaza kullandığını, müvekkilinin bu bölümü tamir ederek sürekli oturmak istediğini ancak davalı kişinin binanın tamamının kendisine ait olduğu iddiasıyla müvekkilinin bu bölümü kullanmasına üstün hakkı olmamasına rağmen izin vermediği iddiasıyla binanın doğu kısmına ve bu kısımda kalan daire ve eklentilerine davalının müdahalesinin önlenmesi istemiyle Türkeli Asliye Hukuk mahkemesine dava açmıştır. Asliye hukuk mahkemesince, davacının davasının kabulüne ve dava konusu ... köyünde bulunan çift daireli iki katlı betonarme binanın doğu cephesinde bulunan daire ve altındaki müştemilatı üzerinde mülkiyet hakkının davacıya ait olduğunun tespitine ve bu bölümü davalı gerçek kişinin vaki müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davalı ...’in temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.01.2008 tarih 2008/108-3 sayılı bozma kararında özetle; “Davacı tarafın, dava ve temyizine konu yaptığı taşınmazın dava tarihinde kadastro tesbit tutanağının düzenlenmediği, ancak dava devam ederken taşınmaza ait kadastro tesbit tutanağı düzenlenerek 117 ada 113 parsel sayısı ile malik hanesinin açık olarak tesbitinin yapıldığı kadastro müdürlüğünün 25.06.2007 tarihli yazısı ile bildirildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi hükmüne göre mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar kadastro mahkemesine resen devrolunur
    Hal böyle olunca, tutanağı düzenlenen taşınmaz hakkında açılan davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ... köyü 117 ada 113 parsel sayısı ve 12034,41 m² yüzölçümüyle asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğu gerekçesiyle malik hanesi boş olarak hakkında kadastro tutanağı düzenlenen çekişmeli taşınmaz hakkındaki davada mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının davasının kabulüne ve dava konusu ... köyü 117 ada 113 parselin ... mirasçılarının miras hisseleri oranında adlarına tesciline, 117 ada 113 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 15.01.2011 tarihli raporuna ekli krokide "dava konusu taşınmaz" olarak gösterilen bölümün yarısına tekabül eden doğu cephesine yapılan tecavüz"ün men"ine, davacıya ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine, 117 ada 113 parsel üzerinde bulunan ve 25.01.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda belirtilen muhtesadlar hakkında ise, "Dava konusu taşınmaz" olarak gösterilen taşınmazın yarısına tekabül eden batı cephesinin davalı ... adına diğer yarısına tekabül eden doğu cephesinin davacı ... adına olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine, "..."e ait taşınmazlar" olarak gösterilen taşınmazların ... adına olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine, "..."e ait taşınmazlar" olarak gösterilen taşınmazların ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    El atmanın önlenmesi istemiyle açılan dava, taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Hemen Ara