Esas No: 2021/9717
Karar No: 2022/15308
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9717 Esas 2022/15308 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9717 E. , 2022/15308 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir karar temyiz ediliyor. Olayda kaçak sigara bulundurma suçu işlendiği belirtiliyor. Sanıkların ticari amaçla sigaraları bulundurduklarına dair kesin bir delil olmadığı için beraatlerinin yerine mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak mahkemenin bazı kanun maddelerini uygulama konusunda yanıldığı ve indirimler yapılması gerektiği bildiriliyor. Kanunların uygulanması konusunda Yargıtay'ın yerel mahkemeye görev verdiği, bu nedenle kararın bozulduğu ifade ediliyor.
5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5, 3/10, 3/18, 3/22 ve 5/2. maddeleri ile 6455 Sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi, 7242 Sayılı Yasa'nın 61. maddesi ve 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen hükümler kararın detaylı şekilde incelenmesi sonucunda uygulanması gerektiği belirtiliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, sanık ...’in gönderdiği sanık ...’nın teslim aldığı kargo kolisinde yapılan aramada 180 paket kaçak sigaranın ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanık ...’nın savunmasında sigaraları içmek için akrabası olan diğer sanıktan istediğini, sanık ...’in ise sanık ...’nın kardeşinin bıraktığı paketin içinde sigara olduğunu bilmeden gönderdiğini beyan etmesi, ele geçen sigaranın miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre;
1- Sanıklar hakkında 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5 madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.