(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/11851 E. , 2010/3727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık dört adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş,hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalılar ile birlikte malik oldukları dört adet taşınmazda ortaklığın mümkünse aynen taksim, değilse satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini savunmuştur. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Dava konusu taşınmazların maliki olan muris ...’ün alt mirasçılarından olan ...’nın davaya dahil edilmediği görülmüştür. Her ne kadar bu kişi tarafından imzalanmış olan miras taksim sözleşmesi ile dava konusu taşınmazlardaki miras hakkının diğer mirasçılar ... ve ...’ya bırakılmış oldukları beyan edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabilecek olup, adı geçen mirasçının davaya dahil edilmesine engel değildir. Mahkemece adı geçen mirasçıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edildikten sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.