Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/271 Esas 2015/436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/271
Karar No: 2015/436
Karar Tarihi: 27.04.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/271 Esas 2015/436 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, ticari taşıt kullanma belgesini sahtecilik yaparak kullandığı iddiasıyla açılan davada mahkumiyet kararına çarptırılmıştır. Ancak, belgenin gerçekliği konusunda kuşkular bulunduğundan, belgenin aslı getirtilerek incelenmesi ve sahte olduğunun denetime uygun şekilde tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, sanığın adli sicil kaydına ve suç nedeniyle doğrudan herhangi bir zarar doğmamasına dikkat edilmiştir. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gerekli olan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilerek gerekçelerin gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Deneme süresi içinde kasıtlı suç işlemesi halinde cezanın infaz edileceği hatırlatılmış ve sanık için denetim süresi belirlenerek infazın kısıtlanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nun 231/6-a ve 231/6-c maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
21. Ceza Dairesi         2015/271 E.  ,  2015/436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın suça konu ticari taşıt kullanma belgesini ... aracılığı ile sahte bir şekilde düzenlettirip kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın, anılan belgenin ... tarafından temin edilip kendisine verildiğini, daha sonra SRC belgesi almak amacıyla arkadaşı ..."a verdiğini, ...."un belgeyi oda başkanlığına ibraz etmesi ile sahte olduğunun ortaya çıktığını savunması, ..."un soruşturma aşamasında alınan beyanında, 2006 yılı haziran ayında sanığa yardımcı olmak amacıyla belgeyi ...Şoförler ve Otomobilciler Odasına götürdüğünü, burada çalışan görevlilerin belgenin sahte olduğunu söylemeleri üzerine sanığa götürüp geri verdiğini ifade etmesi, belgeyi veren Oda Başkanlığı olarak Denizli ili gözükmesine karşın belgede oda başkanı olarak imzası bulunan ...."nun ... Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası başkanı olması ve 02.10.2005 tarihinde görevinin sona erdiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğu cihetle, davaya konu ticari taşıt kullanma belgesinin aslı getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, gerekçeli kararda aldatma kabiliyetine haiz olup olmadığının tartışılması, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması ve iğfal kabiliyetinin bulunduğunun tespiti halinde eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat gerici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda sanığa yüklenen suçtan dolayı doğrudan herhangi bir zarar doğmadığı ve sabıkasız oluşu ile geçmişi nazara alınarak bir daha suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşması nedeniyle cezasının ertelendiği de gözetilerek, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları” göz önünde bulundurularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, cezanın ertelenmesi gerekçesi ile çelişkiye sebebiyet verecek şekilde “...eski tarihli tekerrüre esas olmayan sabıkaları ve olayda kamu adına oluşan tehlike ve zarar nazara alınarak...” şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    b-5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "sanık için 2 sene denetim süresi belirlenerek bu süre içerisinde kasıtlı bir suç işlendiğinde TCK"nun 51/7. maddesi gereğince verilen hapis cezasının aynen infaz edileceği yönünde ihtarat yapılmasına" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 27.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara