Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21046 Esas 2022/15405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/21046
Karar No: 2022/15405
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21046 Esas 2022/15405 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/21046 E.  ,  2022/15405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    MALEN SORUMLU : Hatay Damla Seyahat Turizm Uluslararası Taşımacılık Otomotiv Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanıklar ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük; müsadere

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik sınırlı temyiz isteminin incelenmesinde;
    15.01.2014 tarihinde sanıklardan ...'nun sürücülüğünü yaptığı sanık ...'ün ise yanında bulunduğu otobüste yapılan aramada, aracın büyütülmüş depolarında, yatak bölümü altınaki stok deposunda ve arka beşli koltuk altında bulunan gizlenmiş deposunda toplam 4000 litre kaçak motorin ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanık ...'ün aşamalarda otobüsü tamir ettiğini, diğer sanık ... ile birlikte otobüsü denemek amacıyla yola çıktıklarını ve ...'nun yolda kaçak akaryakıt satın aldığını beyan etmesi karşısında; sanıkların aşamalardaki beyanları, ele geçen eşyanın miktarı ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... ile iştirak halinde müsnet suçu işleyen sanık ...'ün mahkumiyeti yerine suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin, 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek;
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-TCK'nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkrada sanık hakkında hem adli para cezası, hem de hapis cezası verildiği, adli para cezası için TCK'nun 58. maddeye göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanık hakkında TCK'nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
    5-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde müsadere ve tasfiyesine karar verilmesi,
    6-Dava konusu kaçak eşyanın değeri ile müsaderesine karar verilen nakil vasıtasının değeri göz önüne alındığında, müsaderesinin hakkaniyete aykırı olacağı gözetilerek; aracın büyütülmüş depoları, stok deposu ve gizlenmiş deposu masrafı sanıktan alınmak suretiyle sökülerek aracın sahibine iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan malen sorumlu vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara