Esas No: 2021/11167
Karar No: 2022/15435
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11167 Esas 2022/15435 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/11167 E. , 2022/15435 K.Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hüküm verilen sanıkların temyiz taleplerini değerlendirdi. Temyiz taleplerinden biri, suçta kullanılan aracın müsaderesiyle ilgiliydi. Mahkeme, aracın sahibi olan kişi tarafından kaçakçılık suçu için sanığa teslim edildiğine dair yeterli delil olmadığı için aracın müsaderesine karar verilmediğine karar verdi. Diğer temyiz talepleri ise mahkumiyet hükmünde değişiklik yapılması ve cezada indirim sağlanması yönündeydi. Mahkeme, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın maddelerini karşılaştırdıktan sonra, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin yerel mahkemeye ait olduğunu belirtti. Ayrıca adli para cezasının taksitlendirilmesinde belirsizlik olduğu için bu konuda da düzeltme yapılması gerektiğine karar verildi. Mahkeme ayrıca suç konusu kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmesi gerektiğini belirtirken, Gümrük İdaresi adına avukatlık ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi de yanlış olduğu için bu noktada düzeltme yapılmasına karar verdi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nun 54/1. maddesi uyarınca zoralım kararı verilebilmesi için zoralıma konu aracın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerektiğine göre, aracın sahibi olan malen sorumlu tarafından nakil aracının kaçakçılık suçunda kullanılması amacıyla sanığa teslim edildiğine ilişkin dosya kapsamında delil elde edilemediği gibi işlenen suça nazaran aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK'nun 54/3. maddesi gereğince hakkaniyete aykırı olacağı cihetle, 5607 sayılı Yasanın 13/1. ve TCK'nun 54/1. maddesinde sayılan koşulların oluşmadığı anlaşılmakla,
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ...'nın hakkındaki mahkumiyet hükmüne, katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hükümde taksit aralığı belirtilmeyerek TCK'nun 52/4. maddesine muhalefet edilmesi,
3-24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Suç konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren Gümrük İdaresi adına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin ve sanık ...'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.