Esas No: 2012/598
Karar No: 2012/5954
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/598 Esas 2012/5954 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... köyü 628 parsel sayılı 5915 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 2003 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkeemce davanın kabulüne ve dava konusu parselin 30.03.2010 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 5915 m2 bölümünün (tamamının) tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 25.04.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile 1963 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmaz, kesinleşen orman sınırı içinde kalması nedeniyle orman niteliğiyle Hazine adına tescili yolunda verilen kararın, davalıya (adresinin tespit edilememesi nedeniyle) 21.01.2011 tarihinde yayınlanan gazete ile ilanen tebliğ edildiği, davalının Almanya"da yaşadığını ve karardan haberdar olmadığını bildirerek, Stuttgart Başkonsolosluğu"nca tasdik edilen 26.05.2011 tarihli dilekçesiyle hükmü temyiz ettiği, bu kez mahkemenin 06.06.2011 günlü ek kararıyla temyiz süresinin geçirildiği ve temyiz harç ve giderlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, bu kararın 04.07.2011 tarihinde yurtdışında davalıya tebliğ edildiği, ancak daha sonra mahkemece temyiz harç ve giderlerinin 7 gün içinde tamamlanması için davalıya 15.07.2011 tarihli bir muhtıra çıkarılarak, bu muhtıranın da 15.08.2011 tarihinde, yurtdışında usulüne uygun olarak konsolosluk vasıtasıyla tebliğ edildiği, davalının aynı gün Avukat ..."e vekaletname verdiği, daha sonra mahkemece 15.11.2011 günlü ikinci ek kararla temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması nedeniyle H.Y.U.Y.’nın 434/3. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından ikinci ek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, H.Y.U.Y. 434/3. maddesinde yazılı 7 günlük kesin süre içinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılmadığı ve böylece davalının temyizden vazgeçmiş sayılacağı belirlenerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18.04.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.