Esas No: 2019/6864
Karar No: 2022/15449
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6864 Esas 2022/15449 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6864 E. , 2022/15449 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/6864 E. ve 2022/15449 K. sayılı karara dair yapılan temyiz incelemesinde, suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediği için hüküm onanmıştır. Ancak sanık ve katılan vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur. Yasa gereği cezaların hafifletilmesi ve etkin pişmanlık uygulamasının varlığı gibi hususlar dikkate alınarak, sanığın hukuki hakları ihlal edilmiş ve yanlış ceza tayini yapılmış olduğundan karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TCK'nun 54/4. maddesi ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sanığın temel ceza belirlendikten sonra arttırım yapılması durumu da incelenmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II-Katılan vekili ile sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Sanık hakkında 5607 sayılı Kanunun 3/10.maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK'nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/10. maddesi uyarınca arttırım yapılması,
2-Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde düzenlenen meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan faydalanarak işlediğinden bahisle arttırım yapılmış ise de sanığın şoför olması başlı başına 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde vücut bulan nitelikli hale sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden ve mesleğinin de nasıl bir kolaylık sağladığı tartışılmadan sanık hakkında fazla ceza tayini,
3-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.