20. Hukuk Dairesi 2012/4494 E. , 2012/5922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/7588-7205 sayılı bozma kararında; “Davacı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazları 112 ada 3 parsele yönelik olup; mahkemece bu taşınmaz hakkında verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1954 çekim tarihli hava fotoğrafında ve 1956 tarihli memleket haritasında açık alanda gözüktüğü orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmış ise de Dairenin geri çevirme kararı üzerine aynı orman bilirkişiden alınan ek rapor ekindeki aplikeli memleket haritasında temyize konu taşınmaz komşuları ile birlikte orman içi açıklık olarak gözükmektedir. Çekişmeli taşınmaza komşu 112 ada 4 parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile Orman Yönetimi tarafından açılan davanın reddine ilişkin Midyat Kadastro Mahkemesinin 22.11.2010 gün 2011/1819-5165 sayılı kararı Dairenin 28.04.2011 gün 2011/1819-5165 sayılı ilamıyla taşınmazın orman içi açıklık olduğu, yönetimin davasının kabulüne karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.
Gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no"lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayınlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "... 6831 sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı" öngörülmüştür.
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek, Orman Yönetiminin 112 ada 3 parsele yönelik açtığı davanın da kabul edilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu 112 ada 3 sayılı parselin davalı adına yapılan tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, 118 ada 4 sayılı parsel hakkında verilen önceki hüküm Yargıtayca onanarak kesinleştiğinden bu parsel hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.