Esas No: 2019/6484
Karar No: 2022/15414
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6484 Esas 2022/15414 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6484 E. , 2022/15414 K.Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan verilen hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu incelemiştir. Hükümde suç tarihi itibarıyla sanığın eyleminin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddeleri gereği mahkumiyet hükmü kurulduğu belirtilmiştir. Ancak, 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen düzenlemelerin sanık lehine hükümler içermesi nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, belirli tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu belirtilerek dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hükümde hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği belirtilerek TCK 53. maddesi kapsamındaki hak yoksunluklarına karar verilmesi suretiyle çelişki oluşturulduğu da ifade edilmiştir. Kararda TCK'nun 7. maddesi ve CMK'nun 251. maddesi ile 7242 sayılı Yasa'nın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası detaylı şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Suç tarihi itibarıyla sanığın eyleminin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddeleri gereği mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrildiğinden bahisle hakkında TCK 53. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildikten sonra yazılı şekilde TCK 53. madde kapsamındaki hak yoksunluklarına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişki oluşturulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.