Esas No: 2021/21098
Karar No: 2022/15440
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21098 Esas 2022/15440 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/21098 E. , 2022/15440 K.Özet:
Sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefetten yargılanmış ve yerel mahkemece beraat kararı verilmiştir. Katılanın sınırlı temyiz talebi reddedilirken, sanığın temyiz talebi incelenmiştir. Suç tarihinde yürürlükte olan kanun maddeleri ve sonradan yapılan değişiklikler göz önünde bulundurularak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle sanığın cezasının yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 7242 sayılı Yasa ile eklenen düzenlemeler de dikkate alınarak sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin TCK'nun 62/2. maddesi yerine 62/1. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranıldığı ve tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilmesinde ayrım yapılmadığı için hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanunun 3/11, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri
- 6455 sayılı Kanunun 3/11. maddesi
- 6545 sayılı Kanun
- 7242 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nun 7., 53., 58., 62/1. ve 62/2. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ...'ın temyiz talebinin incelenmesinde;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62/2. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK'nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiç bir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının TCK'nun 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.