Esas No: 2012/3145
Karar No: 2012/5884
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3145 Esas 2012/5884 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine, Orman Yönetimi ile davalılardan ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi dava dilekçesi ile ... köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilana çıkartıldığını, ... köyü sınırları içinde bulunan, dilekçeye ekli paftada 58 nolu kırmızı ile işaretli alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmazlar, kadastro müdürlüğünce tespit edilerek, 203 ada 1 ve 2, 201 ada 4 nolu parsellerin tutanakları kadastro mahkemesine gönderilmiş, daha sonra davacı Hazine tarafından aynı parsellerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve tespit malikleri yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının oluşmadığı iddiası ile açılan davalar birleştirildikten sonra yapılan yargılama sonunda mahkemece; çekişmeli 203 ada 1 ve 2 nolu parsellerin tamamı ile 201 ada 4 nolu parselin (4A) ile gösterilen bölümünün ve yol olarak sınırlandırılan bölümün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına, 201 ada 4 nolu parselin (4B) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından 201 ada 4 nolu parselin dava konusu edilmeyen (4B) bölümüne yönelik olarak, davacı Hazine tarafından çekişmeli tüm parsellere yönelik olarak, davalı ... tarafından 203 ada 2 nolu parsele yönelik olarak, davalı ... tarafından 203 ada 1 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
1) Davacı ... Yönetiminin 201 ada 4 nolu parselin (4B) ile gösterilen bölümüne yönelik temyizine gelince; mahkemece, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Gerçek kişilerin ve Hazinenin 203 ada 1 ve 2 parsellerin tamamı ile 201 ada 4 nolu parselin (A) bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
3) Davalı Hazinenin 201 ada 4 nolu parselin (4B) ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazına gelince; mahkemece, 201 ada 4 nolu parselin (4B) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluiyla mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Orman Yönetiminin 30 günlük kısmî ilan süresi içersinde orman kadastosuna itiraz davası açması nedeniyle dava konusu taşınmaz hakkında malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanmak suretiyle dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemece; taşınmazın kültür arazisi olup olmadığının belirlenmesi, olması halinde, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının da re"sen araştırılması gerekirken, yerel bilirkişinin soyut ifadesiyle yetinilmiş, zilyetlikle ilgili tanık dinlenmediği gibi, ziraî bilirkişiden taşınmazın durumu hakkında rapor da alınmamıştır.
O halde, mahkemece; yeniden yapılacak keşifte: tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taraflardan zilyetlik tanıkları sorularak taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar adına tescile karar verilen davalı ... yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalı yanında gerekiyorsa miras bırakanı yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetiminin 201 ada 4 sayılı parselin (B) bölümne ilişkin olarak yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazine ve davalı gerçek kişilerin 203 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin tamamı ile 201 ada 4 sayılı parselin (A) bölümüne ilişkin olarak yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin 201 ada 4 sayılı parselin (B) bölümüne ilişkin olarak temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16.04.2012 günü oybirliği ile karar verildi.