Esas No: 2019/6658
Karar No: 2022/15393
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6658 Esas 2022/15393 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6658 E. , 2022/15393 K.Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı yasaya muhalefetten verilen hükmün temyiz edilmesi sonucu, yapılan incelemeler sonucunda sanık lehine olan kanun düzenlemelerinin gözetilmediği ve hükümde hatalar bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkeme hükümün 5320 sayılı Yasaya ve CMUK'nun 321. maddesine uygun şekilde bozulmasına karar vermiştir. Hükümde bahsedilen kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesi, TCK'nun 53. maddesi, TCK’nun 54/4. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanığın Suriye sınır hattından Türkiye'ye geçtikten sonra beraber olarak görüldüğü diğer iki kişi ile birlikte hareket ettiğine ilişkin kesin delil bulunmadığı halde, sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesi uygulanarak cezasında artırım yapılması,
3-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Dava konusu eşya hakkında 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsadere kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.