Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21078 Esas 2022/15605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/21078
Karar No: 2022/15605
Karar Tarihi: 03.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21078 Esas 2022/15605 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünülmüş olup, yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmiştir. Temyize konu olan suç 5607 sayılı Yasaya muhalefet olup sanık ... hakkında beraat, ... hakkında hükümlülük kararı verilmiştir. İnceleme sonucunda, nakil aracı ile kaçak eşyanın müsaderesi hususunda iddianame ile kamu davası açılmadığı ve bu konuda mahkemece karar verilmediği anlaşılmıştır. Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik Gümrük İdaresi vekili ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde ise, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile buna göre uygulama yapma görevinin yerel mahkemeye ait olduğu belirlenmiştir. Ancak, Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılmıştır. Bu sebeple, hüküm 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuş, kazanılmış hak saklı tutulmuştur.
Kanun
7. Ceza Dairesi         2021/21078 E.  ,  2022/15605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin kamu davasına katılma talebinde bulunduğu halde talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı CMK.nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu ve temyize hakkı bulunduğu belirlenmiş olmakla; CMK'nun 237. maddesi gereğince katılmasına karar verilerek yapılan inceleme
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil aracı ile kaçak eşyanın müsaderesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakil aracı ile kaçak eşyanın müsaderesi hususunda iddianame ile kamu davası açılmadığı ve bu konuda mahkemece karar verilmediği de anlaşılmakla temyiz incelemesine konu bir hüküm bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,
    II-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik Gümrük İdaresi vekili ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... İdaresi vekili ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve Gümrük İdaresinin vekalet ücretine yönelik olduğu anlaşılan temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, sanık hakkında temel cezada TCK'nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
    2-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması;
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ile Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara