20. Hukuk Dairesi 2012/3033 E. , 2012/5865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ilçesi ... mahallesinde 205 ada 2 parsel sayılı 61189,20 m² yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde köy tüzel kişiliğinin kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın kendi kullanımında olduğundan beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile davalı köy tüzel kişiliğinin adının yanınında kendisinin kullanımında olduğunun da şerh verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın KABULÜNE ve dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde zilyet olarak adına tespit yapılan ve davalı ... köyü tüzel kişiliği adına olan, fen bilirkişisi..."ın 15.12.2010 havale tarihli rapor ve krokisindeki (A52) olarak gösterilen 259,29 m² kısımdaki zilyetliğin iptali ile davacı gerçek kişinin zilyet olarak yazılmasına karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1941 yılında yapılıp, kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılıp, 11.09.2003 tarihinde askı ilanı yapılarak 12.03.2004 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
Dava konusu 205 ada 2 parselin farklı bölümlerine ilişkin olarak askı ilan süresinden sonra kullanım şerhine yönelik açılan bir çok davada (2. asliye hukuk mahkemesinin sırasıyla 2010/452, 215, 453, 216, 431 ve 306 sayılı dosyaları) işin esasına girilerek karar verilmişse de, aynı parsel hakkında açılan davalara ilişkin olarak Dairenin 2011/13695, 2011/13679, 2011/13680, 2011/13682, 2011/13683, 2011/13678 esas sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, aynı parsel hakkında askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinin 2010/175 esas sayılı dosyası ile gerçek kişilerce kullanım şerhine yönelik dava açıldığı ve tutanağının davalı olduğu anlaşıldığından ve davalı parselin tutanağı kesinleşmediğinden ve asliye hukuk mahkemesinde açılan davalar bu davaya katılma niteliğinde olacağından görevsizlik kararı verilip kadastro mahkemesine gönderilerek, tutanak aslının bulunduğu kadastro mahkemesinin dava dosyası ile birleştirilmesi ve aynı parsel hakkında açılan davalar birlikte görülerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/04/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.