Esas No: 2011/5492
Karar No: 2011/4642
Karar Tarihi: 16.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/5492 Esas 2011/4642 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan .... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 30.06.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile 108.000,00 TL maddi tazminatın 30.06.2006 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, davacı işçinin inşaatta kalıp ustası olarak çalıştığı, yapılan işin vasıf ve mahiyetine göre, asgari ücret düzeyinde bir ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, giderek, sigorta müfettişinin asgari ücret üzerinden yapmış olduğu saptamanın ve 2006 yılı 6.ve 7. aylarına ait imzalı ücret bordrolarındaki ücretin gerçeği yansıtmadığı açık-seçiktir. Nitekim davacı taraf da bu ücret belirlemesine gerçeği yansıtmadığından bahisle itiraz etmiştir. Davacının asgari ücretle çalışmadığının kabulü yerindedir. Ancak ... Ticaret Odasının bildirdiği 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait emsal ücretle çalıştığının kabulü de hatalı olmuştur. Yapılan işin niteliğine göre Ankara Ticaret Odasının genel oda niteliğinde olduğu inşaat kolunda çalışan davacının emsal ücretini belirleyecek konumda olmadığı da açıktır.
Yapılacak iş, davacı işçinin yaptığı işin vasıf ve mahiyetine göre asgari ücret düzeyinde bir ücretle çalışmayacağı kabul edilerek, ilgili meslek odasından davacının yaşı, mesleki kıdemi, eğitim durumu, yaptığı iş belirtilerek olay tarihinden müzekkerenin yazıldığı tarihe kadar her yıl için emsal işçinin alabileceği aylık net ücretleri sormak, işçinin gerçek ücretini belirlemek, sigortalının maddi zararını yeniden hesaplatmak, hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre SGK tarafından hesaplanarak bildirilecek peşin sermaye değerini hesaplanan bu zarardan indirmek, davalı tarafça sunulan ve kazalıya yapılan tedavi gideri dışındaki ödemelerin hangi alacak karşılığı yapıldığını açıklatılmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ve davalı ..."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.