20. Hukuk Dairesi 2011/17653 E. , 2012/5853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ) ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... ilçesi ... mahallesi 1357 ada 21 nolu 903,52 m2 yüzölçümlü parsel, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine taşınmazın ve üzerindeki binanın ..."nın kullanımında olduğu belirtilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kullanıcısının ... olduğunu, yanlışlıkla adına zilyetlik şerhi verildiğini iddia ederek taşınmazın ..."ın kullanımında olduğunun tesciline karar verilmesini istemiştir. ... 20.09.2010 tarihli celsede, taşınmazın kullanıcısının kendisi olduğunu iddia ederek davaya müdahil olmak istediğini bildirmekle, mahkemece müdahale talebinin kabulüne karar verilerek yapılan yargılama sonunda mahkemece, davacının davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve 1357 ada 21 nolu parselin kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki zilyedin ve bina sahibinin isminin ... olarak değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir
Kural olarak; kadastro davaları, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, tutanağın beyanlar hanesinde adına zilyetlik şerhi verilen kişi tarafından, beyanlar hanesindeki kullanımın düzeltilmesi talebi ile açılan kullanım kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre, husumetin, tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı, dava dilekçesinde kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin, kadastro müdürlüğü değil Hazine olduğu belirgin olup, yargılama sırasında kadastro müdürlüğü, Hazine vekili tarafından temsil edilmiş bulunmaktadır ve ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usûlünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı yana olanak sağlanması gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (HGK.2010/7-70-86 sayılı kararı).
Kabule göre de; HMK 67/1. maddesi gereğince müdahale talebinde bulunan ..."ın müdahale talep dilekçesi alınmadan ve harçlandırılmadan talebin kabulüne karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.