Esas No: 2021/21069
Karar No: 2022/15606
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21069 Esas 2022/15606 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/21069 E. , 2022/15606 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan yargılandı. Mahkeme, sanığın nakil aracının müsaderesi talebini reddetti ve sanık için beraat kararı verdi. Ancak, Sanık ve katılanın temyiz talepleri üzerine Ceza Dairesi, sanığın suçu işlediği kararına vararak nakil aracının malen sorumlusu olup olmadığının araştırılması gerektiğini vurguladı ve sanığın kaçak eşya taşıdığını kararlaştırdı.
Kararda, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 6455 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 6545 sayılı Yasa ile değişik olan 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği ifade edilmiştir.
Kararda ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, Ceza Dairesi, nakil aracının malen sorumlusu olup olmadığının tespiti için araştırma yapılması gerektiğine karar vererek, sanık hakkındaki kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: 5607 sayılı Yasa'nın 3/18, 3/5, 3/10,
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM :Sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına, sanık ... hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... İdaresi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ile katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracına hasren temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Dava konusu kaçak eşyanın ele geçtiği nakil aracına ilişkin sanık ... alınan savunmalarında aracı arkadaşı ...'dan emanet aldığını beyan etmesi ile ruhsat sahibi ...'nın da alınan beyanında aracı suç tarihi öncesinde ... adlı kişiye haricen sattığını beyan etmesi karşında; malen sorumlunun iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup olmadığının tespiti açısından, nakil aracının suç tarihinde sahibi olan kişinin açık adres ve kimlik bilgilerinin gerektiğinde sanıktan sorularak tespiti ile, malen sorumlu sıfatı ile dinlenilerek, olayla ilgisinin bulunup bulunmadığı ve nakil aracının iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde nakil aracının müsaderesine hükmolunması;
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.