Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17407 Esas 2012/5824 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17407
Karar No: 2012/5824

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17407 Esas 2012/5824 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar murisleri tarafından kendilerine bırakılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek adlarına tescil edilmesi için dava açmışlardır. Orman Yönetimi, bazı parsellerin orman niteliği taşıdığı gerekçesiyle dava sürecine dahil olmuştur. Mahkeme, bazı parsellerin orman sayıldığına karar vermiştir ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla davacıların zilyetliği ile taşınmazları edindiklerini tespit etmiştir. Bu nedenle, davacıların adlarına tescilleri yapılması kararlaştırılmıştır.
3420 sayılı Orman Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu ile davada söz konusu olan parsellerin orman alanı dışında bırakıldığı belirtilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ise kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik ile taşınmaz edinme koşullarını düzenlemektedir.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2011/17407 E.  ,  2012/5824 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 407, 428 ve 442, 107 ada 115 ve 116, 102 ada 163 parsel sayılı sırasıyla 5095,67 m2, 1480,18 m2, 9266,64 m2, 852,62 m2, 1900,10 m2 ve 2800 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 101 ada 407 parsel 344 tahrir nolu vergi kaydı ile, 123 ve 124 parsellerin miktar fazlası, 428 parsel 230 ve 231 tahrir nolu vergi kayıtları ile, 271 ve 272 nolu parsellerin miktar fazlası, 442 parsel 310 tahrir nolu vergi kaydı ile, 162, 163, 164 ve 165 parsellerin miktar fazlası, 107 ada 115 parsel 114 tahrir nolu vergi kaydı ile 34 parselin miktar fazlası, 107 ada 116 parsel 141 tahrir nolu vergi kaydı ile 10 ve 11 parsellerin miktar fazlası, 102 ada 163 parsel 168 ve 169 tahrir nolu vergi kayıtları ile 104 ve 105 parsellerin miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, taşınmazların murisleri ..."e ait iken ölümü ile ve rızai taksimle kendilerine kaldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Orman Yönetimi, 428 parselin (A), 442 parselin (A) ve 163 parselin (A) bölümlerin orman olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 101 ada 428 parselin (A)=807,83 m2 bölümünün orman niteliğiyle Hazine, (B)=904,09 m2 bölümünün ... adına, 101 ada 442 parselin (A)=1433,84 m2 bölümünün orman niteliğiyle Hazine, (B)=7832,80 m2 bölümünün 1/2"şer hisse ile Hamza ve ... adlarına, 102 ada 163 parselin (A)=370,57 m2 bölümünün orman niteliği ile Hazine, (B)=2429,43 m2 bölümünün ... adına, 101 ada 407 parselin Hamza ve ... adına eşit hisse ile tesciline, 107 ada 115 ve 116 parsellerin ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından 101 ada 428 ve 442 parseller ile 102 ada 163 parselin (A) bölümlerine yönelik olarak, davalı Hazine tarafından ise, tüm parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu 101 ada 428, 442 ve 102 ada 163 sayılı parsellerin (A) bölümlerinin orman sayılan, bu parsellerin (B) bölümleri ile diğer parsellerin tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adlarına tescil kararı verilen davacılar yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara