Esas No: 2021/14237
Karar No: 2022/15599
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/14237 Esas 2022/15599 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/14237 E. , 2022/15599 K.Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Suçun üst sınırının suç tarihinde iki yıl olduğu belirtildi. Sanığın ele geçirilen eşyaların niteliği ve suç tarihi göz önünde bulundurularak, suçun 6455 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki halinde kaldığı ancak suç tarihinden sonra değişiklikler olduğu belirtilerek hukuki durumunun tayin ve takdiri ile ilgili kararın yerel mahkeme tarafından verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ifade edildi. Sonuç olarak, karar bozuldu. Suçun üst sınırı, hangi kanun maddesi ile değiştirildi ve suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değeri ne şekilde hesaplanacaktır gibi detaylar da verildi. 6455 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Yasanın 3/5 maddesinde suçun üst sınırının iki yıl olduğu belirtilirken, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5 maddesi kapsamına girdiği ifade edildi. Ayrıca, 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarında ödeme yapıldığı takdirde cezada indirim yapılacağı belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yıl olduğu gözetilerek,
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5 maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5 fıkrası kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulunacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/5 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/5 maddesi ve 3/22, 5/2, maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itizarları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.