Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/751 Esas 2012/5725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/751
Karar No: 2012/5725

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/751 Esas 2012/5725 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/751 E.  ,  2012/5725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Bölgede 2002 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... köyü, 102 ada 33 parsel sayılı 21 hektar 9669,68 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden hali arazi niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiş, Orman Yönetiminin itirazı üzerine hükmen orman niteliğiyle 13.09.2006’da tapuya kaydedilmiştir. Davacı, zilyetliğinde bulunan taşınmazının orman parseli içerisinde bırakıldığını belirterek tapusunun iptaliyle adına tescilini istemiştir. Mahkemece; kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin zilyetliğe dayalı olarak istenemeyeceği ve mahkeme kararı ile taşınmazın orman niteliğiyle tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; bölgede orman kadastrosu 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapıldığından, kesinleşmiş orman kadastrosundan söz edilemeyecektir. Bu nedenle, dava, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından, mahkemece deliller toplandıktan sonra arazi başında keşif yapılarak, taşınmazın paftadaki tam yeri ve yüzölçümü belirlenmeli, krokiye bağlanarak yeri şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmalı, Dargeçit Kadastro Mahkemesinin 2002/2- 2005/156 sayılı ve 13.09.2006 tarihinde kesinleşen kararı ile çekişmeli yerin vasfı belirlendiğine göre, bu dosyada güçlü delil olacağı gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 12.04.2012 günü oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara