20. Hukuk Dairesi 2012/4576 E. , 2012/5704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik) ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında ... köyü 205 ada 2 parsel sayılı 61189,20 m² yüzölçümündeki 2/B parselinin kadastro tutanağının beyanlar hanesine köy tüzel kişiliğinin zilyetliğinde olduğu şerhi verilmiştir. Davacı, taşınmazın bir kısmının kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın 15.12.2010 günlü fen bilirkişi krokisinde (A48) ile gösterilen 466,17 m²"lik ve (A49) ile gösterilen 323,89 m²"lik kısmındaki zilyetliğin iptali ile davacının zilyet olarak yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılıp 11.09.2003 tarihinde askı ilanı yapılarak 12.03.2004 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
Aynı gün Dairede temyiz incelemesi yapılan Dairenin, 2012/4575, 2012/ 4576,2012/ 4577 esas sayılı dosyalarında, dava konusu 205 ada 2 parselin farklı bölümlerine karşı davacı gerçek kişilerce, 2. asliye hukuk mahkemesinin sırasıyla 2010/289, 278 ve 279 sayılı dosyalarında kullanım şerhine yönelik davalar açılmış ve mahkemece de işin esasına girilerek kararlar verilmişse de; aynı parsel hakkında askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinin 2010/175 esas sayılı dosyası ile gerçek kişilerce kullanım şerhine yönelik dava açıldığı, tutanağının davalı olduğu ve davalı parselin tutanağının kesinleşmediği anlaşıldığından asliye hukuk mahkemesinde açılan davalar bu davaya katılma niteliğinde olacağından, mahkemece görevsizlik kararı verilip dosyanın kadastro mahkemesine gönderilerek, tutanak aslının bulunduğu kadastro mahkemesinin 2010/157 sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi ve aynı parsel hakkında açılan davalar birlikte görülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklana açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12.04.2012 günü oybirliği ile karar verildi.