Esas No: 2021/21079
Karar No: 2022/15610
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21079 Esas 2022/15610 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/21079 E. , 2022/15610 K.Özet:
Mahkeme, sanığın 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak, kararda yapılan hatalar nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Temyizden sonra, yerel mahkemenin eksik ve yanlış uygulamaları tespit edilmiştir. Sanığın mesleğine ilişkin yapılan arttırım yanlış olduğu, suçlu ve müsadere kararında da hatalar yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, 5607 sayılı Yasa'nın 3/18 maddesi ile 3/1, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uyarlanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. TCK'nun 53. maddesi açısından ise Anayasa Mahkemesi kararının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5607 Sayılı Yasa'nın 3/18, 3/1, 3/10, 3/22, 4/4, 13/1 maddeleri
- 6455 Sayılı Yasa
- 6545 Sayılı Yasa
- 7242 Sayılı Yasa
- TCK'nun 54/4, 53. maddeleri
- 5237 Sayılı TCK'nun 7. maddesi
- 1412 Sayılı CMUK'nun 321. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 2014
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, sanık ... hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... İdaresi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan ... İdaresi vekilinin ve sanığın temyiz talebinin incelenmesinde ise;
1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/1, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağı hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2) TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de,
1) Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde düzenlenen meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan faydalanarak işlediğinden bahisle arttırım yapılmış ise de sanığın şoför olmasının başlı başına 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde vücut bulan nitelikli hale sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden ve mesleğininde nasıl bir kolaylık sağladığı tartışılmadan sanık hakkında fazla ceza tayini,
2) Dava konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.