Esas No: 2011/14188
Karar No: 2012/5688
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14188 Esas 2012/5688 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan ve üzerindeki zeytin ağaçlarına işaret edilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilen taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosuna, aplikasyona ve 2. madde uygulamasına dayanarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26/son maddesi
- 5831 sayılı Kanun’un 8. maddesi
- 1744 sayılı Kanun’un 2. maddesi
- 3116 sayılı Kanun
- 3573 sayılı Yasa
- 4999 sayılı Yasa
- 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi
- Orman Kadastro Yönetmeliği’nin 26. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında yapılan 3402 sayılı Yasaya (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında, ... köyü 278 ada 2 parsel sayılı 3.500,27 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ekim 2003 tarih 1162 sayfa nolu tapu kaydı uygulanarak 228 ada 1 parsel numarasıyla Hazine adına tescilli olduğu ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığından söz edilerek beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve taşınmazın üzerindeki zeytin ağaçlarının ... kızı ...’e ait olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği, 2010 yılında yapılan kadastro tespitinde kesinleşen 2/B madde alanında 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen ek 4. maddesi uyarınca fiili kullanım durumunun tespitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan ve bu işlemin kesinleştiği yerlere ilişkin açılan davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.03.2011 gün ve 2010/16221-2011/3168 sayılı bozma kararında özetle; “3402 sayılı Yasanın 26/son maddesine göre kadastro mahkemesinin görevinin taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği günde başlayacağı, somut uyuşmazlıkta çekişmeli taşınmaz hakkında 06.04.2010 tarihinde kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden Orman Yönetimi tarafından 3402 sayılı Yasanın 12/1 ve 26/B maddelerinde belirtilen 30 günlük askı süresi içinde dava açıldığından 3402 sayılı Yasanın 25/1 maddesi uyarınca davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 2010 yılında yapılan kadastro tespitinde kesinleşen 2/B madde alanında 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen Ek 4 .maddesi uyarınca fiili kullanım durumunun tespitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarma işleminin 1979 yılında yapılıp kesinleştiğinden yönetimin süresi içinde dava açmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 - 25.12.2002 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde uygulamasına dayalı araştırma, ve inceleme sonucu düzenlenen uzman orman ve fen bilirkişi raporuyla çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı, 24.09.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı belirlenmiştir.
Ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise çekişmeli taşınmazın % 14 eğimli olduğu, üzerinde 4 tane çam ağacı, 25 tanesi yabaniden aşılanmış, 25 tanesi ise halen yabani olmak üzere dağınık halde toplam 50 tane zeytin ağacı, pırnal meşesi ve sandal ağaçları bulunduğu, daha önceki dönemlerde pırnal çalıların kesilerek temizlendiği, ancak tekrar çimlenerek küçük çalı grupları oluşturduğu, taşınmazın içinde çok yoğun taş ve kayaların bulunduğu belirtilmiştir.
1970, 1974, 1984, 1986 ve 2004 tarihli orman kadastro yönetmeliklerinin tümünde “3573 sayılı Yasa ile bu yasayı değiştiren 6777 sayılı Yasaya göre Devlet Ormanlarından tefrik edilmiş, zeytinlik, sakızlık ve harnupluk sahalar için tevzi işlemleri yapılmamış ise Devlet Ormanı olarak sınırlandırılır.” hükmü bulunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 27/02/2008 gün ve 2008/20-157-194 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi delicelik ve yabani zeytinlerin aslı orman ağacı olup, 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa" hükümlerine göre imar-ihya edilmek üzere tahsis edilmesi ve bunun yerine getirildiğinin yetkili makamlarca belirlenerek imar-ihya eden kişi adına tescil kararı verilmesi ya da verilen bu karar uyarınca tapu kaydı oluşturulması durumunda o yer orman sayılmaz.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Eylemli biçimde orman olan yerler 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7 ve devamı maddeleri ile Orman Kadastro yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince yeniden orman olarak sınırlandırılabilecektir. 4999 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasanın 11/5 maddesi gereğince “a) 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi, b) 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir.” hükmü mevcuttur. Mahkemece 4999 sayılı Yasa gözetilerek eylemli orman niteliğinde olduğu anlaşılan taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 12.04.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.