Esas No: 2019/6380
Karar No: 2022/15568
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6380 Esas 2022/15568 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6380 E. , 2022/15568 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefetten suçlanmaktadır. Yerel mahkeme, sanığı suçlu bulmuş ve hüküm olarak hükümlülük, müsadere ve tasfiye vermiştir. Ancak, temyiz edilen kararda hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin yerel mahkemeye ait olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, TCK'nun 53. maddesi için Anayasa Mahkemesi kararı göz önünde bulundurulmamış ve suçta ele geçen eşyanın müsaderesiyle yetinilmesi yeterli olmasına rağmen hüküm fıkrasında TCK'nun 54. maddesinin uygulanması belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın yasaya aykırı olduğu ve sanığın temyiz itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Kararın bozulması kararlaştırılmış ve 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi, 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 63. maddesi ve 5607 sayılı Kanunun geçici 12. maddesinin 2. fıkrası detaylı bir şekilde belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Suçta ele geçen eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollaması ile TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi, hem de eşyanın tasfiyesine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.