21. Hukuk Dairesi 2010/3452 E. , 2011/4535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435/2 maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 02.10.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 7,3oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulü ile yazılı maddi ve manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç, hükmedilen maddi ve manevi tazminata faiz uygulanması yönünden yerinde değildir.
Davacının, dava dilekçesinde faiz talebini açıkça belirtmiş olması gerekir. Asıl alacak dava dosyasında faiz istenmemiştir. H.U.M.K’nun 74.maddesi uyarınca hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan başkasına veya fazlasına hükmedemez. Davacı ne dava, ne de ıslah dilekçesinde faiz talep etmediğine göre, Mahkemece, hükmedilen maddi ve manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi, talepten fazlasına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 4.fıkrasındaki "olay tarihi 02.10.2002 den itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte" rakam ve sözcüklerinin çıkartılmasına
ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 11.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.