Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3575 Esas 2022/15700 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3575
Karar No: 2022/15700
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3575 Esas 2022/15700 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, çekle ilgili karşılıksız işlem yapmak suçundan 53.536,32 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmıştır. İzmir 13. İcra Ceza Mahkemesi, infazın durdurulmasına karar verse de, sanığın çek bedelinin onda birini alacaklıya ödememesi nedeniyle infazın devamına karar vermiştir. Bu karar İzmir 1. İcra Ceza Mahkemesi tarafından onanmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma istemiyle İzmir 1. İcra Ceza Mahkemesi kararını bozmuş ve sanığın cezasının infazının durdurulması gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2
- 7226 sayılı Kanun'un 49. maddesi
- 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen Geçici 5. madde
7. Ceza Dairesi         2022/3575 E.  ,  2022/15700 K.

    "İçtihat Metni"

    Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan sanık ...'ın, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddeleri gereğince 53.536,32 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 13. İcra Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2019/357 esas, 2019/111 sayılı kararının, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin 01/12/2020 tarihli ve 2020/1414 esas, 2020/681 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedilmesi sonucu kesinleşmesini müteakip, 26/03/2020 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun'un 49. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen Geçici 5. madde uyarınca, adli para cezasının infazın durdurulmasına ilişkin İzmir 13. İcra Ceza Mahkemesinin 18/01/2021 tarihli ve 2019/357 esas, 2019/111 sayılı ek kararı üzerine, hükümlünün 1 yıl içinde çek bedelinin onda birlik kısmını ödemediği gerekçesiyle infazın devamına dair İzmir 13. İcra Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2019/357 esas, 2019/111 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İZMİR 1. İcra Ceza Mahkemesinin 30/06/2021 tarihli ve 2021/77 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.03.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.04.2022 tarihli ve KYB. 2022-38435 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    7226 sayılı Kanun'un 49. maddesi ile değişik 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen geçici 5/1. maddesinde yer alan, "5'inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını bir yıllık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.." şeklindeki düzenleme karşısında,
    24/03/2020 tarihine kadar işlenen suçlardan mahkum olanlar bakımından cezaların infazının durdurulacağı, hükümlünün tahliye tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorunda olduğu, kalan kısımların ise eşit taksitlerle ödenebileceğinin ilgili düzenlemede yer aldığı, 7226 sayılı Kanun'un 49. maddesinin gerekçesinde, Kanunla hem alacaklının hem de borçlunun menfaatleri göz önünde bulundurularak; borçlunun hürriyeti bağlayıcı yaptırımla karşı karşıya kalmadan ekonomik faaliyetini yürüterek alacaklıya olan borcunu ödeme imkanının güçlendirilmesine ve alacaklının da alacağının tahsilinin kolaylaşmasına katkı sağlanmasının amaçlandığı, geçici maddenin yürürlük başlama tarihinin 26/03/2020, yürürlük bitiş tarihinin 26/06/2020 olduğu, Kanunun lafzında 24/03/2020 tarihinden önce işlenen suçlardan mahkum olanların, düzenlemeden yararlanmaları bakımından cezalarının kesinleşip kesinleşmemesine yönelik bir açıklık yoksa da; cezaların infazının düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulacağının belirtildiği, bu minvalde ancak infazı devam etmekte olan hükümlülerin anılan düzenlemeden yararlanabileceği anlaşılmakla,
    Dosya kapsamına göre,
    1- Suç tarihinin 15/08/2019 olduğu, İzmir 13. İcra Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli kararının istinaf incelemesi sonucu 01/12/2020 tarihinde kesinleştiği, sanık hakkındaki hükmün 24/03/2020 tarihinden önce kesinleşmemesi nedeniyle 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen Geçici 5. madde uyarınca infazı kabil bir hükmün bulunmadığı, bu nedenle sanık hakkındaki infazın durdurulamayacağı gözetilmeden karar verilmesinde,
    2- Kabule göre de; sanık hakkındaki hükmün 5941 sayılı Çek Kanunu'na eklenen geçici 5. madde uyarınca anılan Mahkemenin 18/01/2021 tarihli ek kararı ile infazın durdurulmasına ve en geç 3 ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin alacaklıya ödenmesine, ödeme yapılmaması halinde cezanın infazına devam edileceğinin hükümlüye ihtaratına dair itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmesini müteakip, kararda sehven 3 ay olarak belirtilen sürelerin 1 yıl olarak düzeltilmesine dair 12/03/2021 tarihli tahsis şerhi üzerine, müşteki vekili tarafından 3 aylık süre içinde ödeme yapılmadığının bildirilmesini takiben, hükümlünün infazın durdurulduğu tarihten itibaren 1 yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemediğinden bahisle infazın devamına dair İzmir 13. İcra Ceza Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli kararı verilmiş ise de; infazın durdurulması tarihinin 18/01/2021 olduğu nazara alındığında 1 yıllık sürenin 18/01/2022 tarihinde sona ereceği, bu tarihten önce infazın devamına karar verilmeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    A) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) numaralı maddesi yönünden;
    7226 sayılı Yasanın 49. maddesi ile 5941 sayılı Yasaya eklenen Geçici Madde 5’deki düzenleme “5' inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların…” şeklinde olup, madde metninde “kadar” kelimesinden sonra virgül işaretine yer verilmediği, bu itibarla da “… 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suç…” ifadesinin bir anlam bütünlüğü arzettiği, dolayısıyla yasa koyucunun iradesinin, daha sonraki bir tarihte kesinleşse bile, 24/03/2020 tarihine kadar işlenen suçlar açısından bu madde hükmünün uygulanması yönünde olduğu anlaşıldığından,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE,
    B) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (2) numaralı maddesi yönünden;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesinin (2) numaralı maddesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, İzmir 1. İcra Ceza Mahkemesinin 30/06/2021 tarih, 2021/77 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara