Esas No: 2010/11823
Karar No: 2011/4487
Karar Tarihi: 10.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/11823 Esas 2011/4487 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Davacı,iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 69.312,78 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilincede duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.5.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 01.06.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 36,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkemenin manevi tazminatın takdiri ve maddi tazminatın belirlenmesine ilişkin kararı yerindedir. Ancak maddi tazminatın kısmen reddi dava açıldığı tarihte dava tarafça bilinmesi mümkün bulunmayan sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklandığı halde reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden davalı yararına avukatlık ücreti takdiri isabetsiz olduğu gibi davacı tarafından yatırılan ve hüküm altına alınan harçtan davalının sorumlu olduğu gözetilerek, karar ilam harcından mahsup edilen peşin harç giderinin davalıdan tahsiline karar verilmek gerekirken bu konuda karar verilmemiş bulunması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında maddi tazminatın reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretine ilişkin olarak yazılı bulunan “1000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” rakam ve sözcüklerini silinmesine yerine “ Maddi tazminatın kısmen reddinin, katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmasına ve davacının dava açılırken bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, maddi tazminatın kısmen reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti verilmesine yer olmadığına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, harç giderine ilişkin olarak ta “Davacı tarafça yatırılan peşin ve ıslah harcı mahsubu ile bakiye 2.541,18 TL. karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline.” rakam ve sözcüklerinden sonra gelmek üzere “Davacı tarafından yatırılan toplam 1.576,00-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davacı yararına takdir edilen 825.00 TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,10.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.