Esas No: 2022/6623
Karar No: 2022/15750
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/6623 Esas 2022/15750 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/6623 E. , 2022/15750 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamında yapılan incelemede suç tarihlerinin 14/06/2010 ve 17/12/2010 olduğu, son suçun işlendiği tarih itibariyle 12 yıllık uzun zamanaşımı süresinin dolmadığı, buna karşın tebliğnamede son suçun tarihinin 17/06/2010 olarak belirtilmesi suretiyle zamanaşımının dolduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın Kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, temyiz itirazlarının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 07/11/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Kaçakçılık suçundan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyete ilişkin hükmün, sanığın temyizi üzerine sayın çoğunluğun onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Dosya kapsamına göre, sanığın gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın kaçak olarak ülkeye sokulan 550 karton bandolsüz sigarayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden ibaret somut olayda, sanığın 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi uyarınca teşdiden cezalandırılmasına karar verildiği, Dairemizin bozma ilamından sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18- son cümle yollamasıyla aynı Yasanın 3/5-10. ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddelerinin ilgili tüm hükümleri somut olarak karşılaştırılıp, TCK'nun 7. maddesi uyarınca lehe olan yasa belirlenerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden takdir ve değerlendirilmesi gerekli olup, bozma sonrası kurulan 22.12.2021 tarihli mahkeme kararında karşılaştırma yapılırken, 4733 sayılı Yasa ile uygulama yapıldığı esnada anılan Yasanın 8/4. maddesi uyarınca 5.000 güne kadar adli para cezası öngörülen aralıkta temel adli para cezası 400 gün olarak uygulamak suretiyle teşdit miktarı belirlemiş iken, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 son delaletiyle 3/5. maddesinde aynı aralıkta öngörülen adli para cezasına konu uygulamada aynı nedenlerle teşdit takdir edildiği sırada bu kez temel adli para cezasının 200 gün olarak takdir etmek suretiyle her iki hüküm arasındaki teşdit nedenine konu takdir miktarları itibariyle orantısız olarak uygulama yapılarak lehe yasanın suç tarihinde yürürlükte olmayan ve aynı miktarda gün adli para cezası belirlenmesi halinde lehe hükümler de içermeyen 5607 sayılı Yasanın sanığa uygulanması gerekçesiyle hükmün bozulması yerine, yerel mahkemenin kararının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 07.11.2022