Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9713 Esas 2022/16131 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9713
Karar No: 2022/16131
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9713 Esas 2022/16131 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/9713 E.  ,  2022/16131 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsadere talebinin reddine
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    1-Sanıklardan 800 karton kaçak sigara ele geçirilen olayda; 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup dosya kapsamına göre sanıkların benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz eden fiilleri, eylem ile ceza arasındaki denge gözetildiğinde teşdidi gerektirdiği halde, sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılmadan ceza tayini,
    2-Sanık ... için; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08/04/2014 tarih, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16/05/2017 tarih, 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 06/07/2013, iddianame düzenleme tarihinin 02/08/2013 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında aynı tür suçtan açılan ve halen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/47414 tebliğname numarasına kayıtlı dosyasında suç tarihinin 23/06/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 03/09/2013 olduğu anlaşılmakla;
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-Sanık ... için; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08/04/2014 tarih, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16/05/2017 tarih, 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 06/07/2013, iddianame düzenleme tarihinin 02/08/2013 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında aynı tür suçtan açılan ve halen derdest olan Ulukışla Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/6 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 23/06/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 03/09/2013 olduğu,
    Sanık hakkında aynı tür suçtan açılan ve temyiz edilmeden kesinleşen Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/301 Esas – 2018/504 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 05/07/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 15/07/2013 olduğu anlaşılmakla,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi, kesinleşen dosyanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    4-Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
    5-Yakalanan eşyanın değeri nazara alındığında, nakil vasıtasının müsaderesi TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete aykırı olmayıp, ayrıca araç üzerine 1.870 karton kaçak sigara naklinde kullanılması şeklinde gerçekleşen başka bir olay nedeniyle benzer suçtan Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/577 Esas sayılı dosyasında 02/11/2011 tarihinde konulmuş tedbir kararının da bulunması nedeniyle malen sorumlunun iyiniyetli kabul edilemeyeceği cihetle, suçun işlenmesinde kullanılan ... plaka sayılı aracın müsaderesi yerine yazılı şekilde müsadere talebinin reddine karar verilmesi,
    6-Ele geçen ve iddianamede müsaderesi talep edilen sigara miktarı 800 karton olduğu ve ele geçen kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 800 paket kaçak sigaranın müsaderesine karar verilmesi,
    7-Suçtan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ... katılan kabul edilerek ... tarafından yapılan yargılama masraflarının sanıklardan tahsiline ve bahse konu kurum lehine vekalet ücretine karar verilmesi,
    8-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16/10/1978-2/324-350 sayılı kararında vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanık sayısının esas alınmayıp avukat tarafından takip edilen dava sayısının esas alınması karşısında; katılan ... İdaresi yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden her iki sanıktan ayrı ayrı vekalet ücreti tahsiline hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın, sanık ...’ın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara